Protect The Boss’ı uzun zaman Kim Jaejoong’un oynadığı dizi olarak düşündüm.. DBSK ve JYJ çocuklarından Hero tabii ki ilgi alanıma giriyor. Zatıalilerini uzun zamandır izliyorum, hem müziklerini hem abuk subuk her türlü variety show ve videolarını, sosyal medya paylaşımlarını seyrederek. “O şimdi asker” biliyorsunuz, ama çocuklar resmen dört ayaklarının üzerine düştüler. Hele de Yoochun. Micky’cik resmen memur oldu a dostlar. 9-6 memurluk yapıp, akşam da eve gidip arkadaşlarıyla filan buluşuyor astımından dolayı. Ama o sigara içilmeden edilmiyor, ne astımsa. Neyse işte Jaejoong bu filmde second lead. Oyunculukta asla Yoochun düzeyinde değil, asla da olamayacak sanırım. Ama idol olarak kendisini sevenler mutlaka dizilerini de izliyorlar. Benim diziyi izlememin nedeni ise pek tabii ki first lead Ji Sung oldu. Bu dizide daha genç Sungcuğum, ama yaşlandıkça şarap misali güzelleşenlerden, son dizisinde ( KMHM) çok daha karizmatik değil miydi ? Bir bakın bakalım :
Neyse efendim dizimiz 2011 yılından, 18 bölümlük bir dizi. Romantik Komedi. Bence 18 bölüm çok fazla,ben sıkıldım resmen. O yüzden de lüzumsuz yerlerinde atlatıp ( Özellikle iki ajumma ile ilgili kısımları ) çiftlerin olduğu bölümlere yoğunlaştım. 16 bölüm yeter de artarmış bile, ne diye kasmışlar anlamadım.
Dizinin başrol hanımı Choi Kang Hee. Ben kendisini Petty Romance filminde Lee Sun Gyun ile, My Sweet Seoul’de yine Lee Sun Gyun ile seyretmiştim. Dizide bir de Ji Hyun Woo vardı, sevimli köpek yavrusu olaraktan. Thank you da ise misafir oyuncuydu. Önceden çok fazla ilgimi çektiğini söyleyemeyeceğim. Şimdi de Joo Sang Wook ile Glamorous Temptation’a başlamış. Choi Kang Hee genellikle izleyicilerin bu yakışıklı çocuklar ne diye bu kıza baksın dedikleri klasmanda. Ama Kore bayan oyuncuları zaten sarsak, çirkin ve cazibesiz değil mi? Çoğu yani 🙂 Kore Güzeli olmayanlar dışındakiler diyelim hadi. Bu dizide bazı yerlerde bana çok sevimli geldi, hatta güzel geldiği sahneler de oldu, uyurken güzel gözüküyor mesela.
Dizimiz eski bir hayta, baş belası kızın ( No Eun Sul ) – ki kendisi parasız da olduğundan altı senede zor bela ortalama bir üniversiteden mezun olmuştur- zor bela bulduğu bir işte patronunun cinsel tacizine maruz kalması sonucu milli pısırık ve babasının kuzusu takma adlarıyla tanınan Cha Ji Hun ( Ji Sung ) ile karşılaşması ve onun dayak yemesine neden olması sahneleriyle açılır. Öç almak isteyen babası oğluna saldıranları bulup dövdürecek, bu ortaya çıkınca da toplum hizmeti cezasına çarptırılacaktır. Babayı Park Young Gyu oynuyor. ben sevdim kendisini, gangster chaebol adıyla tanınıyordu.
Kızımız iş görüşmesindeki asiliklerinden etkilenen başrolümüzün kuzeni Cha Moo Won ( Kim Jaejoong) tarafından milli pısırığın sekreteri olarak işe alınır. Tabii kuzen ve annesi, baba ve oğluna karşı şirketi ele geçirmek için ellerinden geleni yapıyorlardır.
Aşk dörtlümüz second ikinci olmadan tamamlanmaz. O da Personal Taste’in ve Hotel King’in ikinci kızı Wang Ji Hye. Personal Taste‘de gıcık olduğumuz, Hotel King’te az biraz acır gibi olduğumuz kız, Birth of a Beauty’de de sevimsizdi. Ama bu dizide resmen sevimli olmuş. Zayıflıklarını, incinebilirliğini ön plana çıkarmışlar ve her ne kadar snob ve şımarık bir chaebol kızı olsa da bu onu affetmemize ve hoşlanmamıza neden oluyor. İkinci kızımızın anası zilli şirkette hisse payı büyük alavere dalavere içinde bir ajumma. O ve Kim Jae- joong’un annesini oynayan ikili, dizinin başından sonuna çocuklarını en uygun olan adaya yamamaya kalkıp, gücü ellerinde tutmaya çalıştılar.
Şimdi bu yukardaki tombul kızı görüyor musunuz ? Esas kızın ev arkadaşı, bayan güreşçi. Bu kız Pasta dizisinde bayan aşçılardan biriydi. Öfkesi burnunda, şefi ne zaman dövecek diye beklediğimiz aşçı. Ayrıca Birth of a Beauty dizisinde de kızın zayıflamadan önceki halini oynuyordu. Burada da sevimli, önceki rollerine benzer bir karakteri oynuyor Ha Jae Suk.
Ailenin bir de büyükannesi var, veteran oyuncu, dizilerin vazgeçilmez büyükannesi Kim Young Ok’un oynadığı.
Hadi oldu olacak, kızımızın babası dağlarda yaşayan dövüş ustası ajussiyi de gösterelim :
Dizimizin başrolü Ji Sung, agorafobisi olan, saplantılı titiz, şımarık, bir türlü büyüyememiş, çalışmaktan kaçan, içten içe kırık, ama çok sevimli bir tipi oynuyor. Kuzeniyle dalaşmaları, babasından habire dayak yemesi,kızla olan ilişkileri hepsi baldan tatlı. Hele aşkını itiraf ederken ” Uzaydan bir taş beynimin limbik sistem amigdalasına saplandı kaldı.” gibi bir cümle kullanmış olması beni benden aldı.
Diziyi oynayanlar Jaejoong’un zaten duygularını belli etmekten hoşlanmayan, soğuk birini oynadığını dolayısıyla aslında oynayamıyor değil oynayabiliyor olduğunu söylemişler. Ama ben buna katılmıyorum. Jaejoong dizide yalnızca kendisini seven bir tip olarak gözüktü gözüme.Kendine aşık bir idol gibiydi resmen. Kıza aşık duygusu da geçmedi bana hiç. Öte yandan Ji Sung’un tutkusu açık açık belliydi. Ama en komik sahneler de ikilinin kavga, itişme, tepişme sahneleriydi itiraf edeyim.
Gelelim dizinin klişe sahnelerine :
Dizide Jaejoong olunca tabii ki şarkı söylediği sahneler oldu. Dizinin ana şarkılarından birisini de o söylemiş. Ji Sung’un da sesi güzel biliyorsunuz. Onu da son sahnede dinledik.
Bu da benim düşüncem :
Zamanınız varsa iki yakışıklının olduğu bir dizi izlenir derim 🙂