Son zamanlarda Kore dizisi sevdalılarının güruh halinde She was pretty izlediği bir gerçek. Uzun zamandır ikinci erkek sendromunun bu denli bariz ortaya çıktığını görüyoruz hepimiz. Choi Siwon askere gitmeden önce yapacağını yaptı, herkesin “Ama nedeeen, Siwon daha sevimli, hem kasları, hem gamzeleri var, üzmeyin Siwonumuzu!” çığlıkları atmasına neden oldu. Ama ben bu dizide Seo’cuyum arkadaşlar. Siwon güçlü bir karakter, bir süre sonra unutur, başkasını bulur, ama Seo içli bakla, baksanıza senelerdir, çocukluk arkadaşını unutamamış, şimdi kız arkadaşından da olursa, hayatı boyunca acı çeker, çekmesin 🙂
İşte efendim ben Kill me Heal me’de de çok sevimli bulduğum Park Seo Joon’un başka ne dizisi var acaba, diye araştırırken A Witch’s Romance dizisine denk geldim. Gerçi nuna romans başlığı altında araştırma yaparken de farketmiştim diziyi. Ama Seo’yu farketmemişim. Bir düşündüm şimdiye kadar en az yedi sekiz tane nuna romans izlemişim. Bir kısmını da yazmışım. Ama bir iki tane daha izledikten sonra nuna romans hakkında sosyolojik bir yazı yazmanın zamanı geliyor a dostlar.
Bu diziye başlayıp ilk bölümden sonra, seyredip seyretmeme ikilemine düştüğümü itiraf edeyim. Nedeni de nunamız, hatta ajummamız mı desem acaba ?? Kadının tipini pek beğenmedim ben. Resmen yaşlı duruyor. Gerçek hayatta çiftimizin arasında 19 yaş fark var, dizide 14. Yani kadın Seo’yu resmen doğurabilecek yaşta. Ben nedense erkekle kadın arasında sekiz yaştan fazla oldu mu tedirgin oluyorum. “İkisi de reşit, sana ne oluyor, seviyorlarsa beraber olurlar.” diyeceksiniz. Evet o da doğru, ama bu konuda biraz önyargılıyım ne yapalım. İşte sonra Seocuğumun hatrına devam etmeye karar verdim, iyi ki de etmişim. Kadın bir süre sonra gözüme batmamaya başladı, zaten sevimlilikten ölecek Seo sayesinde, başka bir şey göremiyorsunuz bir süre sonra. Kadın aynı zamanda şarkıcı ve iç çamaşırı tasarımcısıymış. Araştırırken Seducing Mr Perfect filminde Daniel Henney ile oynayan kadın oyuncunun da o olduğunu anlamamla çığlığı basmam bir oldu. Bu yüzden yakında evden atacaklar.
Dizi 2014 yapımı. Tayvan dizisi My Queen’den uyarlanmış. 16 bölüm. Dizimizin genç, sevimli, dürüst ve duygularını pek bir güzel ifade eden Yoon Dong Ha’sı ( Park Seo Joon ) 25 yaşında, part time işlerin efendisi, aslen zengin, ama kendi parasını kendisi kazanan, üniversiteyi dondurmuş, yalnız yaşayan, geçmişte kız arkadaşını kaybetmiş, gönül kırıklığı olan bir genç.
Kızımız ( ! ) ise nikah masasında terkedilmiş, o günden sonra iyiden iyiye sertleşmiş, başkalarının cadı olarak andığı iyi mi iyi bir muhabir.Trouble Maker isimli bir dergide çalışıyor, dizinin büyük bir kısmı bu ortamda geçiyor. Ama tüm nuna romanslarda olduğu gibi kız, naif, romantik, kendisini saklayan, içi yumuşak, dışı sert bir tip. Dizideki ismiyle Ban Ji Yeon 39 yaşında.
Second lead ikinci erkek bir süre sonra diziye dahil oldu, savaş fotoğrafçısı, kızı nikah masasında bırakan yakışıklı. Aslında bunun için iyi bir nedeni de varmış ama, hadi ilk 3-4 ay aramadı, aradan altı yıl geçmiş, insan nikah masasına oturacağı kadın yüzüğü geri gönderse bile ne diye hiç arayıp sormaz diye merak ediyor. Burası pek bir saçmaydı. Sonra da tam çocuğumuz aşkını açıkladı, anında ortaya çıktı mendebur.
Cadımızın en iyi kız arkadaşı, okuldandı. Kocasıyla lokantaları var, çiftimiz iş ve ev dışında hep bu mekanda oluyordu. Sevimli bir çifttiler.
Kızın iş arkadaşları patron ve bir ikisi hariç haset mi hasettiler. Hep kızın kuyusunu kazmaya çalıştılar, ama başarılı olamadılar. Esas çocuk kızın 3 aylığına asistanı oldu. İkinci kız diyebileceğimiz çıtır da kısa sürede esas çocuğun ev arkadaşının ilgi alanına girdi de, iş uzamadı Allahtan.
Kızın patronu ve annesi de hikayede ikinci bir çift olarak sevimli sahneler yarattılar.
Esas çocuğun evinde kaldığı arkadaşı da nasıl sevimliydi. ( Ek bizim Tunnel‘ın Kim Sun Jae’si Yoon Hyun Min ) İkisinin dertleşmeleri ,bromansı beni benden aldı. Yoon Hyun Min’in hoşlandığı kızın peşinden koşuşu da ayrı sevimliydi. Bu ikili ev arkadaşı olarak bir dizi çevirseler acayip ilgi çekerdi bence.
Dizide pek çok komik yer vardı. Ama bence Seo’nun oyunculuğu, ağlaması, gülmesi, naifliği diziyi alıp götüren bir unsur. Kadın da iyi rol yapıyor, zaten Kore’de çok öne çıkan bir oyuncuymuş, su getirmez bir gerçek, ama ben diziyi Seo için izledim.
Çocuğun 90 doğumlu olduğunu öğrenince yataktan attı kicibe 🙂
Esas çocuk gitme kal diyor en bi klişe sahneyle :
Birlikteyken çok eğleniyorlardı, orası su götürmez bir gerçek :
Seo’nun kıskanç halleri de pek bir komikti. İçip içip sarhoş olmalar mı, nunası görücü usulü randevuya gidince evde şekilden şekile girmeler mi, ağlamalar mı, adam dövüp karakola düşmeler mi, maşallah hepsini yaptı.
Dizi altındaki yorumlardan birisini okudum, kızın biri yaşlanınca Kore’ye gidelim orada ajummalara genç, çıtırlar bakıyor yazmış. Bu dizileri seyredince öyle düşünüyor insan tabii de, acaba ajumma başına kaç Seo, ya da Gong Yoo filan düşüyor ? Dizilere inanmayın, yaşı yaşına, boyu boyuna iyidir, iyi 🙂