미친 아줌마 / DELİ AJUMMA

Because This is My First Life / Dokuz ve Onuncu Bölümler

Dokuzuncu bölümde bir önceki yazımda sorduğum sorunun yanıtını aldım. Bu adam kızı nasıl buldu demiştim. telefonundan gördüğü fotoğraftan yola çıkıp, gittikleri yerin neresi olduğunu tahmin etmiş, taksiyle yarı yola ulaştıktan sonra da koşarak yokuş çıkmış. İş çantasını , pardesüsünü  yollara atıp deliler gibi koşmalara vardıysa, atı alan Üsküdar’ı geçmiş demektir a dostlar. Sonra da hala mantıklı mantıklı yok hayvani dürtü , yok Maslow’un kuralları açıklamalar yapmaya çalışıyor. Oğlum yanmış yakılmışsın, neymiş kiracısını sapık ham yapacakmış, yardımcı olmaya çalışıyormuş. Kızın eline yapıştı, eve gidene kadar da bırakmadı. Nerdeyse banyoya bile onunla girecekti. Kız da körün istediği bir göz Allah vermiş iki göz misali, ağzı kulaklarında uri cib’e geldi Se Hee ile.

 

Daha sonra maç izlerken yaptıkları konuşma da önemliydi. Kızın dürüst olup duygularını açıkladığını hep söylüyoruz, ama Se Hee de öyle. Kıza açık açık “Sınır çizdiğim için çok mu üzüldün?” diye sordu. O da “Evet” dedi. Se Hee sonra evliliğe anlaşmalı olarak başladıklarını, ama iki yıl sonra ayrıldıklarında daha çok zarar görenin kız olacağını söyledi. Hem kadın, hem de kendisinden daha genç olduğundan.  Annesine de yoluna çıkmayacağına dair söz vermiş, onun için böyle söylemiş. Her zaman Kore gelenek göreneklerini bizimkilere benzetiyorum. Bizde de dul olarak yaşamak kolay değildir. Hani azıcık benzesek bir yerlerden akrabayız bunlarla diyeceğim, ama öyle de değil. Şimdi şöyle bir düşünelim. Se Hee kıza ilgi duymasa, bunları açıklama gereği duyup, anlaşılmayı beklemezdi. Hiç kimse ilgilenmediği kadına ya da erkeğe uzun uzadıya açıklamalar yapmaz. Burada önemli olan şu ki Se Hee henüz duygularının farkında değil, kendisini bunları insanlık yararına, ya da kiracısı ve sonra da sözleşmeli olan bir kızın yararına yaptığına inandırmaya çalışıyor. E be evladım bir dur düşün, yakayı paçayı yırtıp ne diye yarım saatlik yokuşu bir hız koştum ben diye. Kızçemiz de ona bu kez yatağından telefonla açıklama yaptı. Ben günü yaşayan bir tipim, iki yıl sonrayı düşünemem, duygularıma göre yaşarım, mezun olduktan sonra iş konusunda böyle yaptım, şimdi de sonrasını düşünmüyorum diye. Sanırım ben hiç bir zaman Ji Ho gibi olmadım. Her şeyi daha olmadan ince ince tartar, sonrasını düşünür, hatta kafamda konuşmaları bile kurarım. Tam bir kontrol freaklik hali yani. Duygudan çok mantık. E yedi gezegeni de Kovada olan biri için çok normal tabii. Se Hee’nin de bu mantıklılığı kova burcu olduğunu düşündürtüyor bana. Yükselen de Başak ise al sana mükemmeliyetçi, mantıklı bir tip.

Bu arada gamzeli ikinci erkek tacizci değilmiş. Cafe sahibinin oğluymuş. Olan o pahalı motoruna oldu. Meğer taa düğünden beri bizimkilerin evlenmesine tanık olmuş. Çocuk bir birden cupid oldu iyi mi ? Bence bu çocukta gelecek var, daha ilk oynadığı dizilerde tacizci yapmayıp sevimli bir şey olarak yansıtalım, belli mi olur, yarın öbür gün başrol de oynar dediler. Çocuğun ikinci erkeklikten sevimli bir üniversite öğrencisine dönüşmesi sanırım çoğumuzu etkiledi, çocuk gözümüze daha sevimli gelir oldu.

Aaa bu arada atlamışım, bizim Se Hee’nin evde bir şaka yapma denemesi vardı. Gülelim mi ağlayalım mı şaşırdık hepimiz.

 

Diğer iki çiftimize gelince onlar ana çiftten daha hızlı ilerliyorlar.Aşklarını anlatmadan önce hep beraber okul arkadaşlarıyla buluştuklarını söyleyelim. Evli ve çocuklu arkadaşları iki kızı resmen eziklediler. Su Ji yine taşaklı bir kız ona diş geçiremiyorlar da, Ho Rang yavrum ağzını bile açamadı. Mutluluğu evlilikte, sıradanlıkta ve çocukta görmesi üzücü tabii. Ama bazı kadınlar da böyle hissediyorlar, söyleyecek bir şey yok. Nasıl hissettiğini giyim üzerinden anlatmaları hoştu. Eskiden hep renkli şeyler giymesi, ama şimdi herkes gibi biri olmak istemesi. Annesinin sıra dışı arkadaşı filan. Ben de hep rengarenk giyinirim bu arada. En sevmediğim renkler de siyah , gri, beyaz filandır. Yine de çoğunluğun yaptığı gibi evlendim. Kızlar bizim Ji Ho’yu aralarına katmaktan memnun oldular. Aidiyet duygusu da Ji Ho’nun hoşuna gitti, taa ki bunu Se Hee’ye anlatıp Maslow’un prensiplerini dinleyene kadar. Mutsuz oldu resmen. Gökte hiç yıldız olmamasından şikayet etti. Se Hee ise ne olduğunun bile farkında değil garibim.

 

Ho Rang sonunda istediği evlenme teklifini aldı. Won Seok’un programcı ağzıyla en sevdiği matematikçiden konuya girmesi çok hoştu. Dahi derecesinden zeki olunca tuhaf olman kaçınılmaz ve de duygusal IQ nun düşük olması da. Dizimizde iki bilgisayarcı da böyleler.  Haa bir de Won Seok artık başkan Ma ile çalışacak. Evleneceği için paraya ihtiyacı var tabii, Başkan Ma gel benimle çalış diye teklifte bulunup duruyordu. Bakalım Se Hee ile iletişimleri nasıl olacak.

 

Başkan Ma’ya gelince pek üzgündü. Kızın işini bırakırsan seninle çıkarım sözünü ciddiye almış anlaşılan. otobüste ağlamaya başladı, kızı gamzeli çocukla görünce ağlaması arttı. Kızcağız da bu saflığa dayanamadı artık. Ay ben olsam ben de dayanamazdım, o ağlayış nedir Allahaşkına 🙂

 

Dokuzuncu bölümün en şok haberi bölüm sonunda geldi. Se Hee kutudan pil alırken ortaya bir evlilik kağıdı çıktı. Koca ismi Se Hee tabii ki. İkinci kadın karakter downloading 🙂

Onuncu bölüm kızların lisede tanışması ve kanka olmalarının anlatılmasıyla açıldı. Su Ji’nin annesinin genelev işlettiğini öğrenmiş olduk ve daha lisedeyken bile ne hırslı olduğunu. O sınıf birincisi, Ji Ho ikinciydi, yardım ederek Ho Rang’ı da başarılı kıldılar. Kızlar daha o zamandan ne yapacaklarını kafalarına koymuşlar. Aa şaşırtıcı olan, Ji Ho yalnızca yazar olmak istemiyormuş. Asıl aradığı aşkmış.

Hafta sonu bizimkiler yeni uyanmışken, kayınvalide şifreyle kapıyı açıp giriverdi. Meze yapmış getirmiş. Bir de anma gününe çağırdı, ama Se Hee anmalara katılmadığını belirtti. Bu şifreli kapılar çoğunlukta Kore’de. Biz de son gidişimizde otelde değil, Air BNB ile kiraladığımız evde kaldık. Kapısı da şifreyle açılıyordu. Bu kadar çok dizi izleyince, kendimi bir dizinin içinde sanmam çok da zor olmadıydı. “Açılın, kapıyı ben açıcam.” diye triplere bile girdimdi. Şifre filan neyse de kızlar sonra kayınvalide konusundan konuşunca, Kore’de bu işler böyle diye yakındılar.Bir de kibar gelin sendromu diye bir şey varmış. Yeni evli gelinler kayınları bir şey deyince karşılık veremiyorlarmış. Bana yabancı tabii bu gibi şeyler. Allahtan kayınvalidem cadının teki değildir de, biz de bu konu üzerine düşünmek gerekmedi. Ama ben cadı kayınvalide olur muyum, orasını bilemiyorum 🙂 Genellikle Kova burçlarından cadı değil de, tuhaf kayınvalideler çıkıyor. Hani öyle delimsirek filan 🙂

Ma tepunnim Su Ji ile çıkacakmış. Ama kicibe bir sözleşme getirmiş ki, aman da aman. Önce kızdı köpürdü filan, ama kız bir iki cilve yapınca sesi soluğu kesildi.

Su Ji birbirimizin özel hayatlarına karışmayalım dediği için, aramızda hiç muhabbet olmayacak dedi Ma tepunnim, kız ne cevap verdi dersiniz ?

Ne kicibe ama ! İşini biliyor. Adamın haline baksanıza 🙂

Daha sonra buluştuklarındaki hallerine ise haykırarak güldüm resmen. Kıza telefon vermeler, bununla sadece benimle konuşacaksın demeler, telefona kızı bebeğim diye kaydetmeler, bu arada kendisini de tatlım Sang Goo diye kaydetmiş. Kız da acele et, zaman azalıyor daha iki kere yapacağız derdinde.

Kızımızı  kayınvalide anma törenine çağırdı. Seni kızım gibi görüyorum deyince bizim saftirik şu hale geldi :

Eve döndüklerinde Se Hee bey olayı yine Maslow açısından ele aldı. Kızın sevdiğim birinin ailesi diye yapıyor olamaz mıyım, sevecenlik olamaz mı? sorusuna karşılık “Bu akşamki gereksiz çabanı ödemek isterim.” diyerek kzın eline zarf içinde para tutuşturması, resmen öküzlüktü. Artık bu iş mantıklı  filan olmayı aştı sayın Korediziseverler. Se Hee’in iyi bir derse ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Kz da öyle düşünmüş olacak ki, “Bu para az, bizim evde kışlık kimçi yaparak borcunu öde!” dedi. Tabii fragmandaki komik sahnelerin nedeni de anlaşılmış oldu. Gerçi hepimiz Se Hee’nin Ji Ho’yu öpmesine odaklandık. Odaklandık da Pazartesi’ye kadar nasıl geçecek bu zaman?? Ve de Se Hee öküzü nasıl oldu da bu kadar kısa bir süre içinde o noktaya geldi ? Umarım öpüşme hayal, ya da rüya değildir.

Exit mobile version