Epeydir eski dizi izlememiştim. Bu diziyi izlemeye başlama nedenim ise tahmin edebileceğiniz gibi Kam Woo Sung. Should We Kiss First izleyenlerden biriyim. Oldum olası Kim Sun Ah’a bayılmışımdır. Olgun aşıkları oynayan bu iki iyi oyuncunun birbiriyle paslaşarak ağzımızı kulaklarımıza çeken oyunculukları, bu ahjussinin başka ne dizisi var acaba arayışıma yol açtı. 2006 yapımı 16 bölümlük Alone In Love dizisinde başrolü Son Ye Jin ile paylaştığını görünce “Tamam.” dedim, “Bu dizi benim kalemim olabilir.” Üstelik senaristi de Age of Youth 1 ve 2′nin senaristi çıktı ki bu da dizinin senaryosunun sağlam olduğunun bir kanıtı oldu. Dizi bir Japon’un Hisashi Nozawa’nın romanından uyarlama olduğu için bir de Japon versiyonu var. Japon versiyonu 12 bölümlük Love : Redux adını taşıyor. Yalnız Japon versiyonunun başrol erkeği pek sevimsiz, o yüzden bir bakayım o versiyon nasılmış diyeceğimi sanmıyorum.
Ahjussi tabii ki burada genç, ama sesi yine yaşlı sesi. Giydiği sakil elbiseler dizinin içindeki duygu aktarımı olmasa diziyi bırakmama neden olabilirdi. Öte yandan Son Ye Jin ne kadar güzel, ne kadar genç, bayıldım bayıldım resmen. Biliyorsunuz yakında nuna olduğu yeni dizisi başlayacak, o diziyi de çoğumuz merakla bekliyoruz. Ama burada kocasından ayrılmış, ama hala seven bir kadını çok başarılı bir biçimde yansıtıyor. Pek çok bölümde ağlamasam da içimde bir şeyler kırıldı gitti. O kadar inandırıcı yani. Tabii genç kızlarımıza film çok şey ifade etmeyebilir. Ama biz evli ajummalar o kurumun içinde neler yaşandığını çok iyi bildiğimizden, belli bir yaşa geldikten sonra da etrafımızda ayrılan ayrılana olduğundan farklı bir gözle izliyoruz böyle dizileri.
Çiftimiz bebeklerini kaybettikten sonra birbirlerinden nefret etmemek adına ayrılmışlar, ama üç yıldır da her gün görüşüyorlar. Sonra başkalarıyla çıkmaya başlıyorlar. Kızımızın ilk sevgilisi de gepegenç bir Lee Jin Wook. İlk çıktıklarından ayrılıyorlar, sonra başkalarını buluyorlar, ama akılları fikirleri tabii ki birbirlerinde. Bu arada ikinci çift olarak Lee Ha Na ve Kong Hyung Jin’i görüyoruz. Lee Ha Na Son Ye Jin’in kızkardeşi. Kong Hyung Jin’i Dal Ja’s Spring‘te ikinci çiftin erkeği olarak da izlemiştim. O da ayrıca Kam Woo Sung’un kankası. Sonra Kim Kap Soo var, kızın babası tanıdık ahjussi.
Doğrusu ya dizide kıza acırken, adamı dövesim geldi itiraf ediyorum. Niye erkekler bu kadar öküz oluyorlar ve kadınlar da gidip gidip öküz erkekleri seviyorlar, bu yaşımda hala anlayabilmiş değilim açıkcası. Bu arada kız biz chaebol çocuğundan ( Lee Jin Wook ) bir de psikoloji profesöründen ayrıldı eski kocası uğruna.
Bu tip dizilerde beni en çok geriye dönüşler etkiliyor. I need romance serisinde de benzer sahneler vardır. O mutlu günler, o uyum, sonra tabii kaos.
Bu tip dizilerde beni en sinir eden şeylerden biri de zamanlamanın bir türlü senkronize çalışmamasıdır. Hep böyle kıl payı farklı taraflara savrulur çift. Yahu şunu iki dakika önce söyleseydi, ya da şunu pat diye söylemeseydi dersiniz. Sonra alınan yanlış kararlar. Adamın ya da kadının kolundan çekiveresiniz gelir. Size olmuyor mu yahu ? Bana çok oluyor. Oturduğum yerden söylenip, kızıp duruyorum. Küfrettiğim bile oluyor.
Bu dizide ana çiftin öyküsünün yanında çıktıkları insanların da öyküleri vardı. Dizi genel olarak ilişkiler üzerineydi diyebiliriz yani.
Son söz olarak, ben bu dizide kızın tarafındaydım. Adam işi düğüm etti. Neyse sonunda olay çözüldü. Dizinin sonunda en baştan beri tanıdığımız kişilerin hayatlarına nasıl devam ettiğini de gördük. Ana çifte bile berbat son yazıp, diğer karakterlerin ne olduğuna değinmeyen dizilere selam olsun.
Diziden bir de OST verelim. Hatta bir tane daha. Güncel dizilerden zaman bulanlar araya sıkıştırıversin, tavsiye ederim.