Kısa dizi izleme serüvenim önce 1969 ve 1991 yılında filmi çevrilen, sonra diziye uyarlanan ve yaşamdan gerçek bir hikayeyi anlatan The Hymn of Death ile devam ediyor. Konu ile ilgili bir de müzikal varmış. Aslında ben 3 bölümlük bu diziye daha önce başlamıştım, ama eşim ikinci bölümün yarısında uyuyunca izlemeyip, onu bekledim. Adamcağızın uyuması dizinin sıkıcılığından değil, işten yorgun argın gelmesinden. Bugün kalan bir buçuk bölümü de tamamladık, ben de diziyi size anlatayım dedim.
Lee Jong Suk severler yeni dizisi başlayana kadar arada gelen bu kısa diziyi dram da olsa sevdikleri sanatçıyı görebilme adına çoktan izlediler. Lee Jong Suk’un daha önce I can hear your voice, W Two Worlds, Pinocchio dizilerini yazmıştım. Şimdi hepimiz merakla beyimizin nuna romans dizisinin başlamasını bekliyoruz. Birlikte oynayacağı Lee Na Young sunbaesi Jong Suk’un çok sevdiği ve birlikte oynamak istediği bir oyuncu olduğu için severleri yaş farkını sorun etmediler. Hanfendi zaten Won’ Bin’in de karısı. 2015 yılında evlendiler. Romance is a bonus book adlı dizi TVN kanalında Memories of The Alhambra dizisinden sonra başlayacak. Dizide Jong Suk’un partneri Shin Hye Sun. Daha önce School 2013’te birlikte oynamışlar. İtiraf edeyim ben bu kızı baştan beri hiç sevemedim. Çok ağlak bir ifadesi var. Ama bu diziye de uyduğunu söylemeden edemeyeceğim. Kızın gülerken bile acı çeker gibi bir hali var nedense. Kendisini daha önce The Legend of The Blue Sea, Stranger, She was pretty ve Still 17’nin yarısında- çünkü diziyi bitirmedim- izledim.
Jong Suk bu diziyi herhangi bir güvence ödemesi olmaksızın kabul etmiş. O kadar içinde olmak istemiş yani. Dizi 70 dakikalık üç bölümden oluşuyor. Dönem Japon işgali dönemi. Yun Sim Deok Japonya’da eğitim almış bir soprano. Kore’nin ilk sopranosu hatta. Öğretmen iken Tokyo Müzik Okuluna gidiyor, orada Kim Woo Jin ile tanışıyor, o da İngiliz Edebiyatı okuyor. Ama ama evli. ( Sonra yazar oluyor ) Dönemin acımasızlıklarını da görüyorsunuz. Kim Woo Jin’in çocuğu da varmış, ama bu dizide yansıtılmadı. İkilinin vatansever olduğunu Joseon’un kurtuluşu için yapabildikleri kadarını yaptıklarını hissediyorsunuz.
Çift çevre baskısı, yaşam zorlukları ve bulundukları durumdan çıkış yolu bulamadıkları için Japonya dönüşü bir gemiden atlayarak intihar ediyorlar. Her ikisi de 29 yaşında. Ölümünden sonra Yun Sim Deok’un Death Song / In praise of death adlı kaydı ki Japonya’da kız kardeşinin piyanosu eşliğinde kaydedilmiş- çok fazla satıyor. Youtube’da bulunan kaydın altındaki yorumları okudum biraz önce. Çoğu kişi, cesetleri bulunmuş mu, belki herkes öldü sansınlar diye bir düzenleme yapıp, hayatlarının sonuna kadar bir yerlerde mutlu yaşamışlardır, demiş. Diziyi izlerken benim hiç aklıma gelmemişti bu. Ama “Uzak bir yerlerde, onları boğan çevreden uzak yeni bir hayat kursalardı daha iyi olmaz mıydı.” diye düşünmedim değil. Ne kadar çok kişiyi karşınıza alsanız da, kıracak olsanız da, istediğiniz hayat için mücadele vermek, hele de 29 yaşındaki iki genç insan için , daha iyi olurdu benim düşünceme göre. Tabii gerçek hayattan alınma bir anlatı ve sonunda böyle olmuş. Sonunu yazdım çünkü zaten filmin en başında intihar sahnesi var, spoiler değil yani. Dizinin müziği şurada.