Ciddi bir dizi izleyemeyecek kadar kafam doluysa hemen Çin Kampüs dizisi maratonuna başlıyorum ben, belki biliyorsunuzdur. Böyle beğenmediğim yerlerini atlata zıplata iki genç üniversitelinin birbirine aşık olma sürecini izliyorum. Bu da Çin dizilerinde genellikle serinin son iki bölümüne kadar sürüyor. Son iki üç bölümde de ya evleniyorlar, ya da dizi boyunca bir kez yanaktan öpülmüş olan kız dudaktan öpülüyor.Aşık olma sürecini de bilahare anlatacağım.
İzlediğim diziler yine Netflix’ten. Ama İngilizce altyazılı. Netflix nedense Çin dizilerini Türkçe’ye çevirmiyor, öylece bırakıyor. Galiba bir tek Meteor Garden’ı çevirmişti.
Neyse ilk izlediğim dizi Put your head on my shoulder adını taşıyordu. 2019 yapımı dizi 24 bölüm. Başrollerinde Fair Xing ve Lin yi oynuyorlar. İkinci erkek ise Daddi Tang. Bence bu üçü yeter. Kızın ve çocuğun arkadaşları var, nasılsa anca başrollerin adı aklımızda kalacak, ya da çok beğenmediysek kalmayacak bile.
Çocuk tipik nerd, ileri zeka, ama duygusal zekada gerilik var. Sıradan insanların beklentilerini anlayamıyor filan. Aşkını itiraf etmek için bir dolu sadece kendinin anlayacağı bilimsel açıklamalar içeren şeyler yaptı mesela, sonra da kızın nasıl olup da onun aşık olduğunu anlayamadığını anlayamadı 🙂 Boy uzun doğal olarak, kız da kısa. Bu klişe olmazsa olmuyor diziler, özellikle okul dizilerinde.
Kız önce kankasına aşıktı. Çocukta da tık yok. Kızın yardıma ihtiyacı olduğu durumlarda hep çocuğun oda arkadaşı olarak bu nerd çocuk gitti. Sonra aşık oldu tabii kıza. Bu arada kızla çocuğun annesi arkadaşlarmış, aynı evde kalmaya başladılar. Ateşle barut aynı evde olur mu ? Olmaz. Ama bu Çin dizilerinde patlama geç gerçekleşiyor. Öyle kıskanmalar bir şeyler. İki tarafa da aşık olan başka gençler oluyor mutlaka. Biri tam açılacak bir şey çıkıyor olmuyor. Bu arada okul sürecini izliyoruz. Burada çocuk fizikçiydi, onun kendi gibi profesörü ve arkadaşlarını izledik. Kız muhasebe okumuş, ama reklamcılık konusunda uzmanlaşmak istiyor, onun da iş olayları devreye girdi. Her iki tarafın anne ve babasını izledik.
İkinci erkek ve onun kız arkadaşıyla olan bölümler de epeyce yer tutuyordu, bir süre sonra onlar da ikinci çift gibi oldular, ama ben oraları hep atlattım itiraf edeyim. Esas çift daha çok ilgimi çekti.Öyle atlatmalar olunca da dizi çabuk bitiyor 🙂
İkinci dizinin adı ise A Little Thing Called First Love . Bu dizinin aslı bir Tayland filmi , 2010 yılında çekilmiş olan Crazy Little Thing Called Love. Bir ara onu da izlemeyi istiyorum, başrollerinde Mario Maurer ve Baifern Pimchanok Luevisadpaibul oynuyorlarmış. Bunların Tai soyadları da beni benden alıyor, buraya not düşeyim. Neyse bizim dizimizin başrollerinde ise Lai Kuan Lin ve Angel Zhao oynuyor. Yine ikinci çocuk ya da ikinci çift erkek başrolü Wang Run Ze ve onun partneri de Chai Wei. Bu ikinci dizi 36 bölüm.
Bu çiftimiz lisede tanışıyorlar. Çocuk kızdan bir sınıf üstte. Kız çirkin ördek yavrusu. Çocuk yakışıklı ve zeki. Sonra mimarlık okudu. Çocuk kıza matematik çalıştırıyor. Kız moda okumak istiyor. Çocukla aynı bölümü kazanıp, sonra bölüm değiştirdi. O arada kız kuğuya dönüşmediyse de yüzüne bakılır hale geldi. Gerçi bence öncesinde de çok sevimliydi. Çocuk da sevmişti.
Çocuğun üvey kardeşi ve huysuz çocuk kıza aşık olduysa da sonradan çocukluk arkadaşı olduğu çocuğun kuzenine meyletti. Onların ilişkisi de izlemeye değerdi.
Aslında çocuğun kankasının ilişkisi de ele alındı. O çocuk da çok sevimliydi.
Bir dördüncü çift bile vardı, sahneleri az olsa da.
Bu dizide çocuğun travmaları, gençlerin birbirine nasıl yardımcı olduğu, okul hayatları, aşk meşk durumları anlatıldı. Çocuk böyle uzuuuun uzuuun kıza baktı. Kız da uzuuun uzuuuun çocuğa baktı. 24. bölümde bile hala kız gömlek dikiyor, çocuk proje çiziyordu, ben artık öehhh dedim.
Neyse işte sonlara doğru gereksiz bir ayrılma oldu Kore dizileri tarzı. Ama dizi tabii ki mutlu sonla bitti. Yalnız bunun sonu ilk dizideki kadar tatmin edici değildi.
İşte laylaylom iki dizi izleyip kafanızı boşaltmak isterseniz öneririm. Öyle fazlaca beklentiniz olmasın ama.