Tombul kızlarda özgüven artışına neden olup, müstakbel sevgili kriterinde çıtayı yükselten dizi : OH MY VENUS

Önce Korecesi, sonra İngilizcesi ve zaman varsa en üstüne bir de Türkçesini seyrederek bir bölüm için üç saat harcadığım bir dizinin daha sonuna geldik. Biraz önce son bölümü resmen hem kahkahalar, hem de gözyaşları içinde bitirmiş bulunmaktayım. Yaşlandıkça daha mı duygusal oluyor insan nedir ??

So Ji Sub’un uzun bir aradan sonra yeni dizi çekeceğini duyunca çoğumuz heyecanlandık. Partnerinin Shin Min Ah olması ise işi daha çekici hale getirdi. Daha önce de söylemişimdir So Ji Sub benim ilk beşimde değil, ama bu dizide oynadığı karakterden sonra oyunculuğuna bakış açım olumlu olarak değişmiştir, duyurulur. Ayrıca dizi başlamadan çiftin kimyasının tutmayacağına dair olan önyargımı da ezip geçtiler.  Resmen yılın çifti oldular, bunu da aldıkları çift ödülü ile taçlandırdılar. Dahası Shin Min Ah’ın Kim Woo Bin ile olduğunu ve pek de yakıştıklarını söyleyen çoğumuz, Woo Bin belki Suzy’e aşık olur, şu bizim çifti baş göz edelim diyerek shipleme olayına bile girdik.  Aslında bu çift Giardano markasının çiftiydi yıllardır. Sonra Woo Bin Ji Sub’un yerini aldı ki bu da kader işte. Önce Ji Sub’lu sonra Woo Bin’li reklam. Tamam Woo Bin çıtır, ama Ji Sub’da çekicilikte ondan aşağı kalmaz, ayrıca deneyim de önemli bir unsur 🙂

 

Shin Min Ah dizide Daegu Venus’u olarak adlandırılacak kadar güzel bir genç kız olup, meslek sahibi olma sürecinde kilo alan 33 yaşında bir avukatı  canlandırıyor. Onun kilolu halleri için üç saati aşan bir makyaj sürecine girilmiş ve bu ağır makyaj yüzünden dizi boyunca gerçekten kilo vermiş. Zaten o boya serçe kadar zayıf olan bir kadının bir de tekrar kilo vermiş olması sinir bozucu valla. Bu arada kızımız lise çağlarından bu yana 15 yıldır bir sporcu olan sevgilisinden evlenme teklifi beklediği anda dizi başında ayrılıyor, daha doğrusu terk ediliyor. Young Ho / So Ji Sub ile tanışma süreci de bu arada. Tanıştıktan beş dakika sonra çocuk kızın giysilerini çıkartmak zorunda kalıyor 🙂

Gerçekte sağlık sektöründe olan zengin bir ailenin varisi olan Young Ho/ So Ji Sub, Amerika’da dünyaca tanınmış bir zayıflama, sağlık koçudur. John Kim adıyla bilinir. Son zayıflattığı oyuncu ile adı bir aşk skandalına karışınca Kore’ye dönüş yapar. İki yakın arkadaşı Snake/ Jang Joon Sung profesyonel dövüşcü ( Sung  Hoon ) ve onun yardımcısı Kim Ji Woong / Henry ile birliktedir. Bu iki arkadaş dizinin çekiciliğini ikiye katlar tabii. Sung Hoon’un yakışıklılığı, Henry’nin sevimliliği, üçlünün bir aradaki diyalogları tadından yenmez. Super Junior üyesi Siwon’dan sonra Henry’nin de oyunculuğunu tescillememiz gerekecek sanırım. Gerçi adam resmen kendini oynadı dizide, ama olsun. Bu arada Young Ho’nun çocukluğunda kemik kanseri geçirdiğini ve çok acı verici bir süreçten sonra iyileştiğini de atlamayalım. Sağlıksız insanları iyileştirme zaafı buradan geliyordu büyük ölçüde.

Daha ilk bölümden So Ji Sub’u soyup, önümüze atan yönetmeni ne yapalım ? Tebrik mi etsek :

Dizinin Snake’i   ile ilgili de bir yan aşk öyküsü ve  annesi ile ilgili sorunlar vardı ama hiç bir zaman bizim dizilerde olduğu gibi esas çiftin önüne geçmedi. Sevimli bir biçimde kalması gerektiği yerde kaldı. Kız arkadaşını sevimli Jung Hye Sung oynuyordu. ( Ekleme : Sonradan kendisini Moonlight Drawn by the Clouds’ta tombiş prenses olarak göreceğiz ve Gong Myung ile WGM’ye katılacak.

 

Dizinin ikinci kızı ikinci erkeği ile birlikte oldu, ayrılma olayından sonra ikinci erkek kıza sarkıp durmadı, kendi yolunu seçmiş göründü ki, bu da olumlu bir unsurdu. İkinci kızımız da geçmişte kilolu olan bir kızdı. O da avukattı ve  kızımızın yetkilisi pozisyonundaydı. Onda da insancıl özellikleri baştanberi gördük, o yüzden nefret ettiğimiz bir karakter olmadı. Hep affedecek bir şeyler vardı çünkü.

Dizinin ikinci erkeği bu dizi gibi zayıflama öyküsü olan Birth of a Beauty dizisinde yine hain ikinci erkeği oynamıştı, ama o dizinin bu dizi kadar çekici olduğunu söyleyemeyeceğim, belki benim pek sevmediğim Ye Seul yüzünden. Yine de kendilerinden pek hazzetmem.

Kızımızın zayıflama süreci, komik sahneler, zayıflayıp gamzesi çıktıktan sonra çocuğun resmen gamzesinin tutkunu olması filan çok eğlenceliydi. Çocuk resmen kızı kendisi için zayıflattı arkadaş. Bu arada bizi de böyle zayıflatan bir coach-nim olsa sesleri yükseldi her yerden 🙂

 

Sonra gelsin yağmurda “Vücudun benim olduğu için hayır diyemezsin.” deyip, öpme sahneleri. Bir de Coach-nim baştan beri hep çok istikrarlıydı. Sevdiğini söyledi, sözünden dönmedi, herkese açıkladı, işi olması gerektiği gibi sırasıyla yaptı, sonlarda drama içeren bir iki bölüm hariç ki bu da force majeure’dü zaten, hep kızın yanında oldu, adam gibi adamdı yani. Bu da herkesin” İşte sevgili dediğin böyle olur.” demesine yol açtı.

 

Kızın o yakışıklı adam yatakta dibindeyken horlayıp uyuması da kayıtlara geçsin hakim bey. Böyle bir şey var mı ya ??

Dizide olmazsa olmaz şer cephesinin başrolünde şu adam vardı :

Büyükanne rolünde Ban Hyo Jung çifti Allahtan süründürmedi :

 

Dizinin olmazsa olmaz sekreteri her daim chaebol varisimizin yanındaydı. Cool bir tipti, dizide My Way’i söylediği sahne hariç söylemeyeydi onu iyiydi 🙂

Son bir iki bölüm dramatikti :

 

Ve bence Ji Sub’un karizmasını ikiye katlayan, bazıları içinse karizmasından bir şeyler götüren sahne, sevdiceğine atkı örüyor, ötesi var mı a dostlar :

Zaten yazı baştan aşağı spoiler oldu ve tüm fotoğraflar benden önce nette paylaşıldı, o yüzden bunu da koyuyorum, en güzel tekliflerden biri :

Sonra niye kızlarımız evde kalıyor, niye koca beğenmiyor ?? Çıtayı yükseltirseniz böyle olur tabii. Bana niye biri atkı örmüyor, benim spor hocam niye böyle değil, niye böyle bir teklif yok, niye yakışıklı bir adam bana kucak açmıyor, falan da filan.

Bu arada kızımız en kilolu olduğu anlarda bile özgüven patlaması yaşayacak kadar ayakları yere basan bir tipti. Yani o haliyle bile o adama kendini beğendirebildi. Hoş o haliyle diyoruz ama, o boyla o kiloda balık etinden biraz halliceydi bizim standartlarımıza göre. Ama işte Kore’de işler öyle değil anlaşılan. 1.70 boya 45 kilo olman gerekiyor. Ay Allahtan Türkiye’de yaşıyoruz kızlar. 45 kilo nedir ya ?

Son olarak en son bölümde kızın hanbok ile şarkı söylediği ve büyükanne ile karşılaştığı sahnedeki hali beni benden aldı. Önce kadına mirastan filan vazgeçtiğine dair bir taahhütname vereceğini zannetmiştim, tiroid sonuçlarını vermiş şapşal. O elbiseyle de çok komik görünüyordu ki büyükanne bile söyledi.

 

 

Yara bantları ve şeytan isimli oyuncak dizinin sembolleriydi. Bir de ödül töreninde bile yaptıkları gamze atma yakalama hareketleri :

 

 

Son söz, dizi en sonda yine bir çocukluk anısına bağlandı, herkesin içi rahat etti. Hadi çıkalım kerevetine 🙂 Bir de şeyi merak ediyorum, onca yatak sahnesinden sonra, acaba Shin Min şimdiye kadar Woo Bin’i yatıştırabilmiş midir ?