Erkek arkadaşınız, kocanız, oğlunuz ” Nedir bu Kore dizisi manyaklığın, merak ediyorum, ne varmış bu Kore Dizilerinde ? Birlikte seyredelim bir tane, ya da bana önereceğin bir dizi var mı ?” derse, işte o zaman gönül rahatlığıyla birlikte ” Signal” seyredelim diyebilirsiniz arkadaşlar. Karakterler aksiyon Kore Dizisi ve filmi seyredenlerin yadırgamayacağı tipler, ama klişesi az, senaryosu oturmuş, kurgusu düzgün ve heyecan verici bir dizi. 16 bölüm ve geçen hafta sona erdi. Ben Kore Dizilerinin kısa olmasından hoşlanan bir insanım, ama bu dizi bittiğinde bir ikinci sezon olmalı diye düşündüm. Bir de Misaeng için aynı şeyi düşünmüştüm.
Fantastik, bilimkurgu aksiyon tarzı bir dizi Signal. 1986 yılındaki bir dedektif ile 2015 yılında çözülemeyen davaları inceleyen bir profil uzmanı polisin bir telsiz aracılığıyla haberleşip davaları çözmesini anlatıyor. Bu iki erkek karakterimiz haricinde her iki dönemde de polis olan bir kadın polisimiz de var. Olay bu kadar basit değil tabii. Her şey girift, birbirinin içine geçmiş, kişilerin geçmiş ve gelecekte sıkı bağlantıları var. Zamanın doğrusal olmadığına dayanan bir anlayışla yazılmış senaryosu. Dolayısıyla geçmiş gelecek ve şimdi aynı anda yaşanıyor gibi. Geçmişte bir şey değiştiğinde gelecek de değişiyor, ama her zaman iyiye doğru değil.
Ben bu üçlüden Cho Jin Woong’u A Hard Day filminde izlemişim. İzlemişim diyorum, orada kötü adam rolündeydi, bu polisin o polis olabileceği aklıma bile gelmedi. Halbuki o filmde de çok iyi bir karakter çıkarmış, hatta Lee Sun Gyun ile birlikte en iyi oyuncu ödülü almıştı.
Lee Jin Hoon bizim alışkın olduğumuz Flower boy Kore Dizisi erkek başrolünden farklı, aynı Jin Woong gibi. Ama dizi ilerledikçe iki erkek oyuncunun da çok farklı çekicilikleri olduğunu fark ediyorsunuz. Bir kere ikisi de gerçekçi tipler, gözlerinde sürme dudaklarında ruj yok, hoş biz onları da farklı yerlere koyup beğeniyoruz, ama ayakları yere basan tipler de fena olmuyor. Dizinin ayakları yere basmıyor, sen ne diyorsun diyenlere, “Niye varolduğumuz sorunsalı tepemizde asılı dururken, siz ne realitesinden söz ediyorsunuz? demek isterim. En sevdiğim bilimkurgu yazarlarından Ursula Le Guin “Hayal gücüyle yaratılmış kurmacanın yararı, dünyayı, çevrendeki kişileri, kendi duygularını ve kaderini daha derinlemesine anlamanı sağlamaktır.” der. Kadınlar rüyalar ve ejderhalar kitabında. Yine der ki ” Çünkü fantazi elbette hakikidir. Olgulara dayanmaz, ama hakikidir. Çocuklar bilir bunu. yetişkinler de bilir, zaten çoğu bu yüzden fantaziden korkar. Fantazideki hakikatin, yaşamaya mecbur edildikleri ve kabullendikleri hayatın sahteliğine, kofluğuna, gereksizliğine sıradanlığına karşı bir meydan okuma, hatta tehdit oluşturduğunu bilirler. Ejderhalardan korkarlar, çünkü özgürlükten korkarlar.” der. ( Fantazi / fantezi yazımına takılanlar için TDK fantezi diyor biliyorum, ama kitaptan alıntılanan cümle fantazi ( fantasy)’i tercih etmiş. )
Profilcimizin abisi de bir davaya karışmış ve onun hayatını derinden etkileyecek ve belki de polis olmasına yol açacak bir yola girmesine neden olmuştur.
Liselilerin tecavüz davasındaki kız, boynundaki delil kırmızı atkı :
Dizideki romantizm, geçmişteki polisimizle tek kadın karakterimiz arasındaydı, bu noktada bir klişe sahne olduğunu itiraf edeyim, o da olmazsa olmaz zaten :
Kızın annesi bizim genç çocuğu damat yapmak için çok uğraştı aslında ama yaş farkı çoktu, bu karede iş yaptırıyor kendisine, zavallı çocuk 🙂
Bu benim Gap Dong seri katil cinayetleri peşimi bırakmıyor, bu dizide de o seri cinayet vardı, ayrıca başka bir seri katil cinayeti de vardı :
Rooftop Prince‘den sonra burada da bir omurice hikayesi vardı :
Bilimkurguların en sevdiğim yönü her zaman sürprizlere gebe olmasıdır. Herhangi bir karakter öldüğünde üzülmenize gerek yoktur. Bir bölüm sonra çıkıp geri gelebilir çünkü. Zaman değişir, insanüstü varlıklar işin içine girebilir, zaman atlaması olur, ille de bir şeyler olur durum değişir yani. Hayal gücünüzün gidebildiği yere kadar gidersiniz.
Cold case / Çözümlenememiş davalar grubunun üyeleri de nev-i şahsına münhasır polislerdi. Önce sinir bozucu olsalar da tanıdıkça sevmeye başlıyordu insan.
Kötü polisler de gördük :
Dizi boyunca hiç bir zaman bir araya gelemeyecek olan üç kişi 🙂
OST için I will forget you INKII