Sekiz bölümlük bu Netflix dizisini iki gün önce bitirdim.Bu kez yalnız izledim. Çünkü ya dördüncü ya beşinci bölümde yobo “Aman saçmaladılar bunlar iyice!” deyip bıraktı. Ama ben finali gördüm çünkü bu aralar tam da bunun gibi kafa dağıtmalık bir dizi arıyordum. Ayrıca Kim Hee Seon’u da seviyorum. Gerçi son dizisi Tomorrow’u konusu yüzünden izleyememiştim ama en son Alice’de çok sevmiştim hatunu.
Aslında bu bir intikam öyküsü. Kim Hee Seon / Seo Hye Seung’un kocası boşanmak istediğni söyler bir gün. Sevgilisi vardır. O rolü de pek çok dizide gördüğümüz, genelde çapkın , fettan kadın rollerinde oynayan Jung Eugene oynuyor. Bu hatun Something In the Rain’de Jung Hae In’i tavlamayı kafaya koyan kız, o yüzden Son Ye Jin acele edip masanın altından çocuğun elin tutmuştu. İşte bu kicibe meğerse kocayı dolandırmış, üstüne bir de “Beni taciz etti.”deyince adam kendini çatıdan atıp intihar etti. Karısı ve kızı kaldı geride. Kadın öç almayı kafaya koymuştu. Bu arada annesi kadını bir çöpçatanlık firmasına yazdırmış. Firma VIP’lere hizmet ediyor çoğunlukla. Sevgili de genç bir chaebol’un peşinde. Karısı kendisini aldattığı için boşanan ve bir çocuğu olan oyuncu, genç chaebol de firmaya isteyerek başvurmamış, zaten kadınlara güvenmiyor. Annesi Kim Mi Kyung tarafından firmaya yazdırılmış. Firma sahibi de esrarengiz ve sinirilleti bir kadın. Kocası chaebol onunda. Kocanın ilk karısından olan oğlu da üniversitede profesör ve Kim Hee Seon’un ilk aşkı. Yani bir kadar dizide her zaman olduğu gibi herkes birbiriyle ilişkili.
Ütteki fotoğraftaki her iki bey de Kim Hee Seon’a aşık. Dizi ilerledikçe ilişkiler karmaşıklaşıyor. Sevgili tam bir deli. Kadınlar karşılıklı kılıçlarını çekiyorlar, namcalar arada kalıyor tabii ki.Aslında Kim Hee Seon tam bu rollerin kadını. Beyler de hoş, yakışıklı, karizmatik , ben sıkılmadım yani.
Dizinin finali klişe Türk filmlerinden hallice olsa da sekiz bölüm diziyi zaten kafa dağıtmak için izlediğimden benim için sorun olmadı. Benzer yapıdaki diziler kadar kompleks olmasa da oyuncuları itibarıyla izlenebilir diyorum.