Bu tema benim olduğu kadar pek çok başka izleyicinin de hoşuna giden, gerçekte olsaydı nasıl olabileceğini düşündüren bir konu. yaşanmışlığın verdiği güç, fiziki güçle birleşseydi ne hoş olabilirdi. Gençken hata yapıyoruz, öğrendiğimizde ise yeniden başlayacak fiziksel güce sahip olamıyoruz. Biz yaşta olanların çoğunun keşkeleri vardır. olmazsa olmaz yani, keşke daha çok spor yapsaydım, keşke o aşkı geri çevirmeseydim, keşke o işi alsaydım, keşke şu okula gitseydim gibi sürer gider bunlar. Hayat seçimlerimizden oluşuyor çünkü. Seçimlerimiz deneyimsizliğimizle birleşince çok farklı olabiliyor. O yüzden ben, çoğu insanın deneyimli olarak yeniden gençleşme şansı olsaydı, pek çok şeyi farklı yaparlardı diye düşünüyorum.
Dizimiz 2014 yapımı, senaryo Old Man / Yaşlı Adam isimli romandan alınmış, 16 bölüm. 70 yaşından geri gidip 30’larına gelen başrol oyuncumuz ise Shin Ha Kyun. Shin Ha Kyun’u halen sürmekte olan Pied Piper / Fareli Köyün Kavalcısı dizisinde izlemeye başladım. Orada oyunuyla beni aldı götürdü. Çirkin karizmatik adamları her zaman sevmişimdir. Tamam adama çirkin demek biraz haksızlık olacak, ama bildiğimiz güzel adam tiplemesi de değil yani. Bir gülüşü var, a dostlar insanı dinden imandan çıkarır yani. Lee Joon gibi genç bir adamla oynadığında bile yalnızca gülümsemesiyle ön plana geçebilir.
hayatını para kazanmak için harcamış zavallım 🙂
Kedili adam güzel adamdır 🙂
Ben hiç farkında değildim ama meğer Shin Ha Kyun’u İntikam Üçlemesinin ilk filminde izlemişim Sympathy for Mr Vengeance’da. Başrol oyuncusu yeşil saçlı, sağır çocuk oymuş meğer. Amanın! dedim öğrenir öğrenmez. Tabii, orada daha genç. Beyimiz şimdi 42 yaşında. O üçlemeyi de kafamı topladığım bir gün yazmayı planlıyorum. Güney Kore Sineması deyince Park Chan Wook akla gelen ilk isimlerden biri. Özellikle içimizde Old Boy’u izlemeyen yok gibidir. Ben yönetmenin daha önce Man on High Heels filmini yazmıştım.
Sympathy for Mr Vengeance’da, ne etkileyici filmdi.
Başrol kadın oyuncu Jang Nara. Bence iyi bir seçim olmuş, çünkü başrol erkeğimiz olgun bir beyefendi. Tabii olmazsa olmaz second lead erkeğimiz genç. Oradan da bir nuna romans öyküsü çıkabilirdi. Ama çıkmıyor. Çünkü bu dizideki ana romans aslında erkek ve kadın arasında değil. İki erkek arasında. Baba ve oğlu. Ya da abi ve kardeşi. Tüm dizi boyunca insanın gözlerini yaşartacak kadar dokunaklı bir baba oğul hikayesi var aslında. Kadın erkek ilişkisi ise bu ilişkinin yanında solda sıfır kalır. 70 yaşında Choi Go Bong ( En yüksek zirve, maaş ) olan babamız gençleşince Choi Shin Hyung ( En Genç model ) adını alır. Onun oğlu olan Choi Dae Han’ı ise eski MBLAQ üyesi Lee Joon oynuyor. Lee Joon’dan daha önce Gap Dong dizisinde söz etmiştim. Oradaki sosyopat kişiliği, burada duyarlı, sevimli, ele avuca sığmaz, yakışıklı ama bir o kadar da haşarı, genç chaebol oğluna dönüşmüş. Ve yine dansından örnekler sergiliyor tabii ki.
Babasından kaçıcam diye kızı yatağa kıstırmıştı, tecavüzcü Coşkun gibi.
Gap Dong’ta ki hali 🙂
Baba oğul rakip olunca her konuda yarıştılar 🙂
Lee Joon’un çocukluğunu bu tatlış oynadı 🙂
Konuya gelince şirketini büyütüp, para kazanmayı hedefleyen beyamcamız, chaebol olmuştur ama, ne doğru düzgün birisini sevemeden, ne tek oğluna gereken ilgiyi gösteremeden yaşlanıp huysuz bir ihtiyar olmuştur. Oğlu ise sorumluluktan uzak, her gün yeni bir skandala adı karışan babasını deli eden bir genç olarak büyümüştür. Tabii hepsinin ilgi eksikliğinden olduğunu anlarız hepimiz.
O ara Jang Nara ile de tanışırlar, ve birlikte bir trafik kazasına karışırlar. İkisi de kurtulur, ama beyamca o arada meteor yağmurundan nasibini almış, bir meteor parçasını yutup gençleşmiştir bile. Yıllardır ona yardım eden sekreterini kendisi olduğuna inandırıp kendisinin gayrimeşru oğlu ve tek oğlunun üvey kardeşi kimliğiyle diziye giriş yapar. Hem de ne giriş.
Yakışıklı 🙂
Bu arada kız onun otelinde stajyer olarak çalışmaya başlamıştır. Yine işyerinden yardımcısı ve Lee Joon’a aşık ikinci kızı ve oteli ele geçirmeye çalışan bir diğer uzun boylu sevimsiz genç adamı da tanırız.
İkinci kız
İkinci kıza aşık nappın namca, hırs binbeşyüz illaki şirketi ele geçirecek
Bir de aile üyeleri vardı, hepsi ayrı geri zekalı 🙂
Bu arada beyimiz aslen yaşlı olduğu için, terminolojisi de yaşlı terminolojisi ve aşk meşk işleri ağır çekim gidiyor dizide. Ama bu arada oğlu ile arasındaki ilişki o kadar hoş ki, siz buna aldırış bile etmiyorsunuz. Lee Joon babayı tanır gibi oluyor, ikide birde Aboji ?? diye sorguluyor filan, tadından yenmeyen sahneler. Sevgiye o kadar aç ki, abisi olduğunu sandığı kişiye de bağlanıyor, ama içinde hala şüphe. İkisinin birlikte oynadığı sahneler benim en sevdiğim sahneler oldu.
Çekişmeleri bile güzeldi.
Bu sekreter amca da harabociye çok yardım etti 🙂
Surata bak 🙂
Aslında Lee Joon babasını o kadar çok seviyordu ki, her şeyi ona bırakmakta tereddüt bile etmedi.
Beraber hamama da gittiler 🙂
Tam bromans 🙂
Beyimizin aşk ilanı da pek hoştu. Kızı adı Samanyolu anlamına geliyor. O yüzden haraboci ona Samanyolu Eun Soo diye sesleniyor. Kıza sana duygularımı açıklayacağım dedi, sonra araya başka şeyler girdi, bana meze yapmanı istiyordum aslında diye geçiştirdiydi. Ama dayanamayıp açıklayayım bari dediğinde de şöyle bir şeyler oldu :
Nesil farkı 🙂
Olmazsa olmaz yara bandı olayı 🙂
İki kez çıktı o ilk yardım çantası 🙂
Kız bir de üfleyince adam tekrar aşık oldu 🙂
İlk kız öptü 🙂
Adam çok güzel kayarmış meğer 🙂
Bu arada 48 günlük bir geri sayım var, yani adam tekrar yaşlanacak mı , ya da ölecek mi diye tedirgin ediyorlar insanı. Ya genç kalsın çebal, kızla yaşayamadığı aşkı yaşasın çebal diye diye izliyorsunuz.
Taşımasa olmaz 🙂
Bu da klişe bir sahne
Kızın babası adamın eski terzisi çıktı. Eskiyle bağlantı kısmını da böyle halletmiş oldular. Terzi dükkanındaki çekimlerden :
Kızın annesi :
Baba oğul ayakkabı almaya gittiler. Kore Dizilerinde ayakkabı sorunsalını da yazacağım bir gün :
Her takıldığım oyuncuda yaptığım gibi dizi bitti ben All about my romance’a başladım, Shin Ha Kyun ve Lee Min Jung’un. O da acayip komik bir dizi. Adamın bir dolu filmini de indirdim, onları da toplu yazarım herhalde. Yalnız filmler ayrı bir konu, adam gerçekten iyi oyuncu, seyredin derim.
Dizinin ana OST’u JYJ Junsu’dan. Yeri gelmişken yine yeni yeniden, hep Junsu , hep Junsu. Nasıl bir anjelik sesin var ve ne şanssızlıktır ki ben Kore’den döndükten 10 gün sonra balad konseri olacak 🙁