Evet seçim de diyebilirdim ya da tesadüf. Ama bence kaderdi. Aslında tesadüf diye bir şey de yok bu dünyada. Her şey planlı ilahi olarak. Bu dizi en başta bu tip şeyleri düşündürüyor, sonra da ilişkiler hakkında derinlemesine düşünmenize yol açıyor. Doğru ya da yanlış diye bir sonuca varmanız gerekmiyor . Ya da en baştan yargılayıp, bu bir aldatma dizisidir diye izlememezlik etmeniz de, hele bunu hiç yapmayın. Çünkü bu dizi sizi ters köşe yapabilir.
Diziye başlarken benim için Lee Sang Yoon’un olması elde var birdi. Kim Ha Neul’u erkek başrol yüzünden her ne kadar A Gentleman’s Dignity’de , bir kaç bölüm izlediysem de You are my pet’ten tanıyordum. 3-4 bölüm oynamıştı ki, eşimle izlemeye başladık. Dizi son zamanların trendi beş on çiçek çocuk kapsamıyor, dizide sürprizler, aksiyonlar hareketlilik de son sürat değil, ama dingin, düşündürücü, duyarlı, her bölümü merakla bekletecek kadar ilginç ve iyi bir senaryoya sahip bir dizi. O kadar ki, hemen kim yazmış bu senaryoyu diye baktım. Yazarın ilk dramasıymış, daha önce film senaryoları yazmış Lee Sook Yun. Bundan sonra kendisinden başka dizi senaryoları da bekliyoruz. Çünkü her karakter gerçekçi ve ayakları yere basar özellikler taşıyordu. Dizinin görüntü yönetmenine de bir aferin. Hala gözümün önüne gelen sahneler var. Asıl çiftin eşlerinden çocuklarına, arkadaşlarından , yakın çevresine oyuncular da iyi seçilmiş ve iyi oynuyordu. Gözüme batıp, şu da olmasaydı keşke dediğim biri olmadı ki bu nadirdir.
Konuya gelince, Choi Soo Ah ( Kim Ha Neul ) deneyimli bir Air Asia hostesidir, kocası Park Shin Seok ( Shin Sung Rok ) pilottur. 12 yaşında bir kızları vardır. Seo Doo Woo ( Lee Sang Yoon ) mimardır, yarı zamanlı olarak üniversitede ders vermektedir. O da evlidir ve annesi ve karısı Geleneksel Kore Düğüm Sanatı üzerine çalışmaktadır, aslında biyolojik babası olmadığı , ama karısından çok sahiplendiği, eşinin bir kızı vardır Annie. Eşini Jang Hee Jin oynamaktadır. Dizide Soo Ah’ın en yakın arkadaşı, kocasının da eski sevgilisini ise Choi Yeo Jin oynuyor, o da dizide önemli bir yere sahip.
Ha Jae Suk da Soo Ah’ın sunbae’sini oynuyordu. Hostesken 48 kiloymuş, sonra evlenip çocuk yapıp şişmanlamış. En özendiği şey rahat rahat çamaşır asan ev hanımlarıymış.
Çiftimiz kızlarının Malezya’da aynı yurtta kalması dolayısıyla tanışır. Soo Ah’ın soğuk, Sydney Efendisi denilen ( Sydney uçuşları nedeniyle ) hosteslerle kırıştırıyor görünen, kızını başından atmaya çalışır görüntüde ( Uluslararası Okula gitsin, biz de rahat rahat çalışalım ) , feci sinir illeti bir annesi olan Soo Ah kayınvalideden yana da şansızdı yani, çocuğa bakmamasını bir kenara koyalım, bakmak zorunda değil, ama paragözlüğü insanı çileden çıkartıyordu. Soo Ah’ın ona karşı sabrı beni benden aldı resmen ) karısını yaşlı bulan, ayrı evde oturmasını tercih eden , bencil mi bencil bir koca. Üstelik sanırım eski sevgilisini aldatmasına rağmen, hala ona karşı duyguları da vardı, çat kapı evine gitmeler, yemek yemeler filan. Kadın da hem çalışıyor, hem kızına çok iyi bir anne, kocasına ses çıkartamıyor, kayınvalidenin önünde el pence divan, valla Do Woo ile tanışmadan da tekmeyi kıçına basman gereken bir tip. Bu arada 20 Years Again’i de düşünürsek Sang Yoon hep böyle öküz kocaların alternatifi oluyor.
Öte yandan adamın karısı da duygusuz, işkolik, kızı öldükten sonra ne küllerini ne eşyalarını bile görmek istemeyecek kadar ruhsuz, üstelik geçmişte kızı ile ilgili yalan söylediği ortaya çıkan, adamın ” Ben kimle evliyim, bu kadın kim” demesine neden olan bir hatun. Yani kadın olmasa bile boşanması gereken bir tip.
E o zaman boşanıp da öyle beraber olsunlar etik olan bu diyeceksiniz. Zaten süreç onu gösterdi. Ama bu dünyada her an her şeyin olabileceğini algılayabilecek kadar çok yaşadım ben. O yüzden bir kez evlenirsin ömür boyu beraber oturursun, bir yol bulunur, insan evliyken nasıl aşık olur filan gibi soruların yanıtı, “Her şey olabilir”‘dir. Hele de birlikte olduğunuz kişi değişmiş, ya dasiz onu anlayamamışsınız, tam o anda karşınıza ruh eşiniz çıkmış, her köşede hayat sizi karşı karşıya getirmişse. Dizi boyunca sanırım yalnızca bir kez öpüştüler. Boşanmadan da birlikte olmadılar. Ama aldatmak ille de aynı yatağa girmek değil. İnternette chat yaparak da aldatırsınız, iş arkadaşınızla da flörtleşebilirsiniz, kocanız, ya da sevgilinizle birlikteyken başkasını da düşünebilirsiniz, en vahimi de birisiyle seviyormuş gibi birlikte olursunuz, ya ekonomik zorluklardan, ya çocuklardan ya çevre baskısından, geleneklerden ayrılalım diyemezsiniz, sevmediğiniz adamı kadını seviyormuş , hiç bir şey yokmuş gibi yaparsınız, hem kendinizi hem herkesi aldatırsınız. Yani demem o ki aldatmanın yolları çeşitli.
Bu dizide hem çiftimizin eşleri ile olan ilişkileri, hem ebeveyn çocuk ilişkisi, hem yakın arkadaşlarla olan ilişkiler irdelenmiş. Çalışan kadının çocuk yetiştirme zorluklarına da değinilmiş. İki oyuncu da gözlerini iyi kullanan oyuncular. Diğer oyuncular da işlerini çok iyi yapıyorlar. Dizide akılda kalıcı pek çok sahne vardı. Dizi çoğunlukla havaalanı, uçaklar bir de Jeju Adası etrafında geçti. Bazı sahneler de çocukların okuduğu Malezya’da çekilmiş.
Dizi romantik komedi değil. O yüzden Sang Yoon’un o güzel gamzelerini görmek neredeyse bir kez bile mümkün olmadı. Ağladığını gördük ve hüzünlendiğini.
Filme Air Asia sponsor olmuş söylemeye gerek yok. Kore’nin Pegasus’u diyebiliriz. Kırmızı giysileri içinde incecik hostesler çok hoştu görüntüsel olarak. Ben çoğu sahneyi etkileyici buldum ama öne çıkan sahneler vardı tabii. Uçakta şarap koyma sahnesi gibi . Her erkeğin bir sahiplenme biçimi vardır, en sakin ve uyumlu olanlarının bile. Sanırım bu sahne Do Woo’nun bir nevi sahiplenme isteği sahnesiydi.
Do Woo’nun stüdyosunun manzarası da harikaydı, alt katta bar işleten arkadaşı az nazlarını çekmedi, başta olmaz bu iş dese de sonra çiftin samimiyetini ve mutsuzluklarını görünce yardım etme yolunu seçti.
Dizinin sonu da ağır tempolu bir biçimde bitti ki çiftimize de bu yakışırdı. Bu aralar aldatma konulu film ve diziler sanırım moda Kore’de. Lee Sun Gyun’un dizisi de komedi tarzıyla işliyor konuyu. Gong Yoo’nun filmi Bir Kadın Bir Erkek de aldatma temalıydı. Daha önce izlediğim dizilerden Beloved Eun Dong’a nazaran bu dizi daha az tepki aldı sanırım. Bazı noktalara daha teğet geçtiğinden olsa gerek.
Sonuç olarak özellikle evli olanların ve olgun yaştakilerin çok hoşlanarak izleyeceği naif, duygulu, ince detayları olan bir dizi. Ben çok sevdim.
Dizinin önemli bir sahnesini de ekleyelim :
Dizinin müzikleri de hoştu.