Bir japon Dizisini daha bitirdim. Orjinal adı Seisei Suruhodo Aishiteru olan dizi For the Romantic / Love Catharsis olarak da biliniyor. On bölümlük, 2016 yapımı. Mücevherata hayran 25 yaşında Tiffany and Co’da çalışan Kurihara Mia ile aynı firmanın Genel Müdürü olan 33 yaşındaki , evli Miyoshi Kairi arasındaki aşkı anlatıyor temelinde.
O “evli” kısmını iyice vurguladım, çünkü başlangıçta komada olan cadı karısı uyanınca oluşan ortam, üçlünün itişip tepişmeleri dizinin temelini oluşturuyordu. Her bölümde bir ayrılıp bir geri dönmeler, habire ben suçluyum, yok ben suçluyum diye özür dilemeler, bi daha olmayacak diye söz vermeler, bittim yani dizi bitene kadar. Boşa karını, al kızı, bu kadar basit ! Yediniz ömrümü körolasıcalar!
Şimdi oyunculardan söz edelim azıcık. Dizinin başrol oyuncusu kız 1993 doğumlu Takei Emi. Sevimli bir kızcağız. Ama hiç ilgi görmemiş salapurya saçları asabımı bozdu belirteyim. İnsan bir keser, fön çektirir filan, bir de Tiffany’de çalışıyorsun, el insaf.
Başrol erkeğe gelince dizinin başından sonuna kadar takım elbise yelek formal gezdi amcamız. Yani ben kızın yanında olgun, yaşlıca bir amca olarak gördüm adamı, ama görsel ararken bir fotoğraflarına rastladım, aklım uçtu. Hideaki Takizawa 1982 doğumlu ve Tackey & Tsubasa” ikilisinden idolmuş. Ama o adamın bu çocuk olduğuna bin şahit ister. Şu hale bakın :
Bu nedir ?
Bu çocuk nasıl o adam olabilir ki ? Bir de tabii dönüp şarkılarına baktım. Buyrun burdan yakın. Burada da bir fan videosu var.
En başta tesadüfen karşılaştı çiftimiz, kız nişanlı ama işini önemsemeyen nişanlısına yüzüğü geri verecek, adam gelip kıza çarpıyor yüzük düşüyor, arama tarama bulma çalışmaları sonunda tanışıyorlar. Kız orada mücevherlerin duygularla ilişkilerini anlatan kısa bir konuşma yapıyor. Adam aslen mimarmış, bir biçimde amcasının şirketinde genel müdür olmak zorunda kalmış, ertesi gün kızın şirketinde işe başlıyor ve eğitimi de kıza veriliyor. Sonra o bu derken aşk, kız Ben her şeye razıyım, beni sevgilin yap” filan diyor. E Hangi erkek böyle bir teklife hayır der ? Adam bir “Hayır” diyor, iki “Hayır” diyor, üçüncüsünde “E hadi yan cebime koy bari ” mooduna giriyor 🙂 Kız da başlangıçta hiç bir şey istemiyor, hep böyledir zaten.
Sonra anlaşılıyor ki adamın karısı komadaymış. Aslında kadın adamı aldatmış vakti zamanında, tam boşanma evrakını teslime giderlerken kaza olmuş, kadın komaya girmiş, şanssızlığa bak ! Kız bunu öğrenince vicdan yapıyor nedense, iki bölüm önce karısı sağlam diye adamın koynuna giren o değilmiş gibi. Ayrılmalara filan kalkıyor. Ama beceremiyor. Sonra adamın karısı komadan çıkıyor. Bu arada ikinci erkek genç, esprili ve yakışıklı bir aday. Adamı unuturum belki diye onunla evlenmeye kalkıyor kız. Ama sonuç hüsran.
İlişki ilerledikçe kız doğal olarak daha talepkar oluyor. Adam bir şey yapamıyor, iş ve kadının manyaklığı yüzünden karısını bırakamıyor. İşten atılma tehlikesi içinde.
Bu arada yazar sanki her türlü ilişkiyi yazmak zorundaymış gibi. Kızın iki çocukluk arkadaşı var birlikte oturduğu, onların aşk ilişkisini de izliyoruz. Aynı adamla beraber oluyorlar. Sonra kızlardan birinin diğerine aşık olduğu ortaya çıkıyor. Grubun birlikte gittiği kafede trans bir adam var. Kızın eski nişanlısı tam bir stalker. Çok olgun aşklar kategorisinde şirketin başkanı ve sekreterini görüyoruz. Ne ararsan ortaya karışık yapmış yani senarist.
Dizinin bir avantajı da tabii ki Tiffany’nin sponsor olması ve ürünleri yakınen gözlemleyebilmemiz. Ha “Fiyatlar anasının nikahı, gözlemlesek ne olacak?” diyeceksiniz, olsun güzel şeylere bakmak sevaptır. Size resmi sayfasının linkini vereyim, ne menem şeymiş bir bakarsınız 🙂
Not. Kız dizi boyunca üç ayrı erkekten 3 ayrı tek taş aldı, evlenmek için. Ben ikinci erkeğin verdiği kalp biçimindeki yüzüğü sevdim 🙂 izleyici yorumlarını okudum, herkes ikinci erkek sendromuna yakalanmış. 🙂 Ben başrol erkeğin idol haline bayıldım, nasıl masum 🙂
Son Not : Dizide başrol erkeğin air guitar sahneleri çok komikti: