Klonlu güncel fantastik dizimiz taze bitti.Bilim kurgu ve fantastik seven biri olarak, klonlu film ve diziler hep hoşuma gitmiştir. Dizinin başrolünde Jung Jae Young ahjussinin oynadığını görünce zaten kaliteli bir iş olacağını anlamıştım. Yanında bonus 3 adet Yang Se Jong da koydular, dizi tadından yenmez oldu, ya da yeme de yanında yat mı desek kızlar 🙂
Konuya geçmeden önce her zaman benden iki üç klon yapsalar da, sevmediğim işleri onlara yüklesem, bir ikisi farklı işlerde çalışır para kazanır, bir kısmı çamaşır bulaşık ütü işlerini halleder, en az biri de hoşlanmadığım kişilerle muhatap olur diye düşünmüşümdür, onu belirteyim. Ayrıca şu yakışıklı oyunculardan mebzul miktarda bulunsa da isteyene tahsis edilse, fanlar olarak biz de bayram etsek ne hoş olurdu. En azından isteyen ülkelere birer Ji Sung, Gong Yoo, Lee Dong Wook filan dağıtılabilir. Gerçi benim tercihim sarışın Batılı oyunculardan yana, özellikle ölmüş ve yaşlanmış olanların tazelerinden bir dal alabilirdim 🙂 Bak şimdi aklıma başka bir şey geldi. Bizde bu şans olduktan sonra politikacılar kendilerini klonlarlar, görmeye dayanamadığım adamlar çifter beşer her yerde arz-ı endam ederler. Çünkü bu dünyada işe yarar adamdan çok namussuz, hırsız, katil, sapıkta para var. Aman kalsın, her şey olduğu gibi güzel.
Neyse geyiğimizi de yaptıktan sonra 16 bölümlük bu dizinin OCN’de oynadığını ve senaristinin de Queen In Hyun’s Man ve Nine, Nine Times Time Travel gibi Bilim Kurgu, Fantastik dizilerin senaristi Kim Yoon Joo olduğunu belirtelim. 16 bölümlük bu dizide de önceki dizilerinde olduğu gibi merak unsurunu önde tutup, tempoyu hiç düşürmedi. Her bölüm sonunu bir sonraki bölümde ne olacak acaba düşüncesiyle kapattık.
Başrol ahjussimiz Jung Jae Jong benim pek çok filmde severek izlediğim bir karakter oyuncusu. Daha önce izlediğim filmlerinden Silmido, Welcome to Dongmakgol, Confession of Murder‘ı yazmıştım. İzleyip de yazmadığım çok filmi de var. Nedense filmlerde daha üşengeç oluyorum. Çabucak izleyip, bir başkasına geçiyorum. O arada yazmayı unutuyorum. Bu dizide de kanser kızını iyileştirmek için elinden geleni yapan, kaçırılan kızını kurtarmak için çabalayan dürüst dedektif rolündeydi.
Kızını kaçıran gencin kızını kaçırmadığını, çocuktan bir tane daha olduğunu anlaması uzun sürmedi. Klonları Yang Se Jong oynuyordu. Daha sonra kök hücre araştırması yapan bir doktorun klonları olduğu anlaşılan Sung Joon ve Sung Hoon rolünden başka doktoru da oynayan Yang Se Jong o kadar başarılıydı ki, mimikleri, gülüşü, hareketleri ile rolleri üç ayrı kişi oynamış diyebilirdiniz. Üç ayrı karakteri canlandırmasını izlemek de gerçek bir şölendi. Klonlardan masum ve iyi yürekli olanı Sung Joon dizinin nerdeyse başından sonuna kadar hemen herkesten dayak yedi. Aslında zannımca daha ilk bölümde yediği dayaklardan beyin kanaması filan geçirip ölmeliydi, ama yaşlanan organları ve bozuk sağlığı ile ayağa kalkmayı bildi. Tamam burası biraz saçmaydı, ama zaten hikaye başlı başına fantastik. Hoş Dolly’den sonra İtalyanların insan klonu yaptığı , ama gizli tutulduğu söyleniyor, ama kanıtlanmış bir şey de yok. Hatta 3 insan klonun Doğu Avrupa’da yaşadığını söylemiş İtalyan doktor Severino Antinori.
Bunun şeytani versiyonu, laboratuvarlarda üzerinde deney yapıla yapıla kafayı yemiş olanıydı. Ama bad guy meraklısı kızlarımızın çoğu Lee Sung Hoon’u sevip, hoş gördü. Yang Se Joon Hoon’u canlandırırken gülüşü, öfkesi, konuşması ve tavırlarıyla çocuğun o sayko halini çok iyi yansıttı diye düşünüyorum.
Öykünün öne çıkan iki kadın oyuncusundan genç olanı, Romantic Doctor Teacher Kim‘de Yang Se Jong ile birlikte oynayan Seo Eun Su’ydu. Kız burada da muhabirliği seçmiş, ama tıp okumuş birini canlandırıyordu. klonlardan biri , iyi olanı doktorun hafızasına da sahipti, ameliyat filan yapabiliyordu. Çiftin bu dizide çok ilginç bir ilişkisi oldu. Hadi spoiler verme adına açıklamayalım, ama dizi sonunu da bu yüzden iyi bağladılar bence.
Bu arada yeri gelmişken söyleyeyim, bir saç boyama insanı bu kadar mı değiştirir. Tabi oyunculuğun, mimiklerin filan da etkisi var ama, esmer Yang Se Jong fena karizmatik.
Dizide en nefret ettiğim tipe gelince savcı hanımdı. Her sahnesinde geldi yine tipini şeyettiğim moodunda izledim. Olmasaydı da olurdu yani. Kadını Kim Jung Eun oynadı. Bir insan bu kadar mı sevimsiz olur !
Dizide kök hücre , klon çalışmaları, ilaç araştırma şirketlerinin yolsuzlukları, uzun yaşama hırsı, bir babanın kızını kurtarma çabasıyla bir başka babanın kendi hayatı uğruna çocukları dahil etrafındaki kimseye önem vermemesi, geliştirilen klonların duyguları, işin etiği, yine savcılık kurumunun yediği naneler, bromans kapsamında ajussi ile Sung Joon’un ilişkisi, baba ile kızının ilişkisi, polis merkezindeki polislerin arkadaşlık ilişkileri gibi alt konuları izleyebilirsiniz. Bazı diyaloglar gerçekten ilgi çekiciydi. Küçük kız ile onu kaçıran Sung Hoon’un bir konuşması örneğin.
Ve yine mini kızımız ki bence o da iyi bir oyuncuydu, Sung Hoon ile konuşurken dedi ki : ( Lee Na Yoon )
Eşimle birlikte izlediğimiz bir dizi daha sona erdi böylece. Biz Secret Forest ile devam ediyoruz. Nam Goong Min’in de yeni başlayan Falsify dizisine bir göz atmayı planlıyoruz. Bu arada Yang Se Jong’un Seo Hyun Jin ile Temperature of Love dizisinde partner olması kesinleşti. Kim Jae Wook varken gencecik çocuğu Seo Hyun Jin’e partner yapanlar utansın, nuna merakınızdan gına geldi efendim. ( Bunu Seo Hyun Jin’i çok sevdiğim halde söylüyorum, küçük kardeşi gibi duruyor Se Jong. Gerçi tükürdüğümüzü yalatması da olası. Bu Kore Dünyasında hiç bir şey belli olmaz.) Kim Jae Wook’u birinci erkek izleyeceğimiz yeni dramalar olmayacak mı tüh ki ne tüh !
Dizinin müzikleri de güzeldi. İşte en güzeli . Mad Soul Child . Nightmare.