En son izlediğim hafta sonu aile draması bitmeden sonrasında hangi aile dizisini izleyeceğime karar vermiştim bile. Life is beautiful. Father is strange’de ailenin annesi ve babası rollerini paylaşan Kim Hae Sook ve Kim Young Chul, burada da karı koca ve orta nesli temsil ediyorlar. Dizi 2010 yılında 63 bölüm olarak SBS’te gösterilmiş. Jeju adasında yaşayan geniş bir ailenin hayat serüveninden bir kesit veriyor.
Ailenin haimoni ve harabocisi, yani en yaşlıları Choi Jung Hun ve Kim Young Rim. Büyükbaba ilk evliliğinden sonra o zamanın kadın çok, erkek az durumunun da getirdiği zorunluluklar ve biraz da kendi çapkınlığı sonucu pek çok metresle beraber olmuş ve hepsinden de pek çok çocuğu olmuş. İlk karısı bunu evden atmış. Yaşlılık günlerini, ölmeden öncesini ilk karısının yanında geçirmek istediği için eve zor bir dönüş yapıyor. Zor diyorum, ilk karısı onu kabul etmiyor başta, zorla kendisini kabul ettiren harabociyi hareketli günler beklemektedir. Haimoni ye gelince çalışkanlığı ve bir iş yapmadan duramaması nedeniyle eşimin gönlünü kazandı, benim de düşmanlığımı. İçime fenalıklar geldi. Kadın 80 yaşına gelmişsin, bir dur bir otur, poponu dinlendir değil mi ? Yok, sabahın köründe kalkıp bitkileri çapalamalar, yemek yapmalar, orayı burayı temizlemeler, kadın resmen köle olmak için gelmiş dünyaya.
Haimoninin üç çocuğu var. En büyükleri Byung Tae. Pansiyon işletiyor. karısı ile tanıştıklarında kendi karısı ölmüş, bir erkek çocuğu var. Karısı da bilmeden evli bir adamla evlenip ayrılmış, onun da bir kızı var. Evlenip iki çocuk daha yapıyorlar, evde dört çocukları var yani. Evin annesini deneyimli oyuncu Kim Hae Sook oynuyor. TV’de yemek tarifleri veriyor, yemek kitapları var. Bir de genç yardımcısı var ki sonradan bu hanım kızımız ( Nam Sang Mi ) evin küçük oğlu Lee Sang Yoon ile birlikte olacak.
Kim Hae Sook da 63 bölüm boyunca kalabalık ev ahalisine yemek yaptı. içim şişti resmen. Yahu biri de demiyor ki “Bugün de yemeği ben yapayım.” En büyük kızından , hayırsız amcalara kadar hepsi yedi içti, çekti gitti, delirdim.
Kim Hae Sook’un büyük kızı kocası ve kızıyla aynı evde yaşıyordu. Koca yalaka, bazen iki yüzlü, herkese mavi boncuk dağıtan, tipik iç güveysi bir tipti. Bu ailenin ilişkileri de çok sık masaya yatırıldı. Bölümler çok olunca karakterler derinliğine işlenebiliyor. Kız otoriter ve kontrol manyağı. O yüzden adamcağıza bazen acıdım, bazen kızdım. Ama dışardan bir aileye girmiş olmanın hissettirdiklerini de çok güzel verdi büyük kız, yani Woo Hee Jin. Ailenin en akıllısı küçük kızlarıydı bence.
Evin büyük oğlu doktor. Dizinin başında kendisi gibi bir doktor kızdan ayrıldı, görücü usulü görüşmelere gitmesi için zorlandı. Sonra anlaşıldı ki kendisi kadınlardan hoşlanmıyor. Bu noktada dizinin heteroseksüel çiftlerinden daha çok öne çıkan gay çifti ile tanışmış olduk. Song Chang Eui’nin partnerini ise Lee Sang Woo oynuyor. Son gözdem, son yazdığım dizide de kendisinden söz etmiştim. Hemen bir araştırma yaptım çiftin gerçek tercihleri ile ilgili, her ikisi de heteroseksüel ve evli çiftler çıktı. Son zamanlarda Star Trek Discovery de izliyorum ve geminin doktoru ve mühendisi de gay partner. Daha önce seride çok açık olmayan göndermeler olmasına rağmen, açık çift çıkmamıştı. Kore gibi homofobik dolu bir ülkede de böyle gay bir çiftin öne çıktığı bir dizi çekilmesi önemli bence. Öte yandan gay çiftlere bakış açısının yumuşatılması açısından da önemli olmuştur diye düşünüyorum. Bu çift kıskançlıktan, tutkuya, nefretten, acımaya, hemen her duyguyu çok net geçirebiliyor izleyiciye, çok da sevimliler.
Bunlar da oyuncularımızın gerçek düğünlerinden 🙂
Evin ikinci oğlu hepimizin gamzeleriyle anımsadığı Lee Sang Yoon. Annesinin yardımcısı rolünü oynayan Nam Sang Mi ile sevgili oluyorlar. Bu diziden sonra da çift 2 yıl çıkmış, ben de yeni öğrendim. Sonra ayrılmışlar ve kız iki yıl sonra bir iş adamı ile evlenmiş. Bizim Lee Sang Yoon hala sap biliyorsunuz, en son UEE’den de ayrıldıydı.
Hanım kızımızın gerçek düğününden bir fotoğraf.
Lee Sang Yoon dizide dalıcı, gelen misafirlere dalmayı öğretiyor. Jeju adasının bu yönünün öne çıkarılmasında da yararlı olmuş bu meslek seçimi. Zaten gezilip görülecek yerler, yemek, dalıcılık, Jeju tarihi filan hemen hemen pek çok ayrıntıyı öğrenebilirsiniz bu diziyle ilgili. Biz her aşamada gidecektik de gidemedik, bir dahaya inşallah filan diye diye izledik.
Evin küçük kızı Cho Rong’u Eski See Ya üyesi Nam Gyu Ri oynuyor. Tipik en küçük kız. Sevgilisi de pek şekerdi dizide. 4 Mayıs’ta başlayacak Different Dreams adlı dönem dizisinde Miki rolünü oynayacakmış. Lee Yo Won ile Yoo Ji Tae’nin başrollerini paylaşacağı diziyi büyük bir heyecanla bekliyorum. Çift iyi oyuncu çünkü, ayrıca dönem dizileri de hoşuma gidiyor.
Bu kadar adam yetmiyormuş gibi evde iki bekar amca da yaşamakta. Ortanca amca huysuz, çok titiz bir müdür, en küçükleri de dedikoducu, patavatsız, huysuz, pis, sinir illeti, dizide en çok ona sinir oldum, haa bir de Sang Woo’nun annesi rolünü oynayan ajumma vardı, o da çok sinirdi.
İkisi de sonunda kendilerine uygun birer parter buldular, ama ortanca amcanın ilişkisine daha çok değinildi ve gerçekten de çok eğlenceliydi.
Tabii pek çok yan karakter de vardı. Lokanta sahibi çift, dalıcı arkadaş, küçük kızın arkadaşı, Sang Woo’nun ailesi şu bu. Her bölümün sonunda mutlaka biri düştü, bölümün bittiğini buradan anladık :
Herkes eve geldiğinde haraboci ve haimoniyi selamladı ilk, giderken de ilk onlara hoşçakal dediler.
63 Bölüm boyunca bir çk sofra izledik.
Dizide problem , kavga gürültü eksik olmadı, tabii bu kadar çok insan olunca normal. Ama aşk, sevgi, saygı da eksik değildi doğrusu. Çok güzel kareler de vardı doğa açısından.
Zamanınız varsa kesinlikle izlemelisiniz, çok hayattan, çok duyarlı bir dizi Life is beautiful. 63 bölüm olması sizi korkutmasın, iki bölüm iki bölüm izlersiniz ne olacak. Abuk subuk konulu dizilerden iyidir.
İşte dizi müziğinden örnekler.
Buna da bakalım.
Beklenileceği gibi Kyung Soo ve Tae Sub için özel videolar yapmışlar 🙂 İşte şurada.
ve de şurada
Not. Biz diziyi İngilizce altyazılı izledik, dizi bitince yorumları okumak için Türkçe altyazılı sitelerden birine baktım, tercümede bir aksamalar olmuş, yarısında İng altyazılı verilmiş, sonra kalanı yine Türkçe’ye çevrilmiş filan, izlemeden önce bir kontrol edip, tamamını Türkçe altyazılı çevirmiş bir siteden izlemekte yarar var.