Şimdiye kadar on yüz milyon bin Kore Dizisi izledim, hiç birinde ağladığımı hatırlamıyorum. Bazı sahnelerde gözlerim dolmuştur belki, ama ağlamadım. Bir Japon Dizisinde ağlayacağım da hiç aklıma gelmemişti. Dizi içiçe geçen ve yavaş yavaş çözülen gizemiyle aslında bir dram. Kore Dizileri içinde de izlediğim dram sayılıdır. Dur bakayım; That Winter The Wind Blows, Missing You, Snow Queen, Secret geldi ilk aklıma, onları da Jo In Sung , Hyun Bin, Ji Sung ve Park Yoochun için izlemişimdir. Haa bak bir de Lee Dong Wook ve Kim Sun Ah’nın Scent of a Woman dizisi vardır, kız kanser, onu da izleyip bitirebilmiştim. Yani genellikle tercih etmiyorum dramları. Sağa bak dram sola bak dram Türkiye’de çünkü. Bu diziye de polisiye ve Kimura var diye başladım. Bir de başrol erkek oyunculardan biri Japonya’nın en tanınmış komedyenlerindenmiş. İlginç geldi. Ama izleyip bitirdiğime memnunum doğrusu. Kimura’nın en karanlık ve derinlikli karakterlerinden biri olmuş.
Dizi 11 bölüm, 2002 yapımı. Türkçe altyazılı Yeppudaa’da mevcut. İngilizce altyazılı olarak da pek çok sitede var. Ben dramanice’ten izledim. Senaristi Eriko Kitagawa Kimura’nın Long Vacation , Beautiful Life dizilerinin de yazarı.
Sanma Akashiya ile Kimura birlikte yılbaşlarında skeçler de yapmışlar. ( Santaku olarak ) Doğru düzgün İngilizceye çevrileni çok yok, o yüzden komiklik oranını çok anlamadım. Ama mimikler hoşuma gitti. Aa bir de hiç alakasız olacak ama bizim Koreli kadın oyuncu Choi Ji Woo ile çok şapşal bir vidosunu buldum Kimura’nın bu arada onu da koyayım ilgilenene.
Nette daldan dala zıplayarak nerelerden nerelere geldiğimi de açık ettikten sonra diziyi anlatmaya başlayayım. Efendim Sanma polis .( Dojima Kanzo ) Kimura ( Ryo ) ise ahçı. Stajyer şef gibi bir şey daha doğrusu. Yemek yaparken o komik şapkayı takıyor. Bir cinayet oluyor. Aslında bir kızın intihar ettiği söyleniyor, ama cinayetten şüpheleniyor polisimiz. Anlık hafızası mükemmel biri tarafından öldürüldüğünü düşünüyor kızın. Bu arada Kimura’da polisin de tanıdığı zengin bir ailenin doğum gününe şef olarak gidiyor. Dedektif ve oğlan çocuğu gibi dolaşan kız kardeşi de partideler. Kız zengin kızın arkadaşıymış. Parti bir gemide. Orada Kimura kızla tanışıp anında öpüyor. Sahnelerde bir Titanik kokusu seziliyor. Fakir, yakışıklı oğlan, zengin ama aşkı arayan zavallı kız filan. ( Zavallı çünkü babası zengin diye sevmediği bir adamla evlendirmek istiyor )
Hemen de çıkmaya başlıyorlar. ( Zengin kızlar salak oluyor. Kız çocuğun yalanını yakaladığı halde çıkıyor filan ) Kız da şu 🙁 Igawa Haruka) )
Sonra şefimizi başka bir kızla görüyoruz. Mizashita Yuki ( Bu kız da sonradan Good Luck‘da partneri olan Shibasaki Kou. ) Beyimizin aynı anda birden çok kızla birlikte olduğunu görüyoruz. Birileriyle birlikte olmak onun için su içmek yemek yemek hatta nefes almak gibi doğal bir şey olduğu seziliyor. Ama ne yaparsa yapsın pek bir havalı. Bu ikinci kızın da sonradan cinayette bir rolü olduğunu öğreneceğiz.
Önce arkadaşıyla şefin arasında getir götür işleri yapan dedektifin kız kardeşi Yuko ( Fukatsu Eri ) tabii ki Kimura’ya aşık oluyor. Bu arada kızın kolunda bir yanık izi var küçükken olmuş. Şefin de sırtında yanık olduğunu öğreniyoruz. Ryo başlarda Yuko’dan tedirgin oluyorsa da diğerlerinden daha farklı ilişkisi onunla.
Bu arada soruşturma sürüyor. Dedektifin de sırları var. Şeften şüpheleniyor. Mesleğinin ilk yıllarında birisini öldürmüş, onun acısını çekiyor. Öldürdüğü kişinin bir oğlu varmış, onun Ryo olmasından şüpheleniyoruz dedektifle birlikte biz de. Bölümler ilerledikçe iç içe geçmiş sırlar birer birer aydınlanmaya başlıyor.
Her şey aynı kalmıyor tabii, ölümler oluyor, soruşturma sürüyor. Şef gerçekten karanlık tarafa mı geçmiş, karakterinin böyle olmasındaki sır nedir onu araştırırken , o da hayatında ilk kez birisi için duygulanmaya aşık olmaya ve kendini açmaya başlıyor. Sevdiğine dokunmaya kıyamamalar, dedektifin karşı koymasına rağmen gizli gizli buluşmalar filan.
İçinizden hep katil falan olmamış olsun, bu ikili sonunda mutlu olsun filan diye dua ediyorsunuz, yaralı insanlar ikisi de çünkü. Ben bir de dedektifi sevmediğim için içimden adama hep sövüp durdum itiraf edeyim. Hatta içimden de değil dışımdan, bizim yobo “Ne mırıl mırıl söylenip duruyorsun habire “bile dedi.
Sonra son iki bölüm geldi ve vurdu geçti. Ya nasıl yani, nasıl olabilir, ama ama ya , bu ne filan olup şu hale geldim :
Tabii düşünüyorsunuz. Dizinin sonuyla ilgili vulgar olduğuna dair yorumlar gördüm, ama onlara katılmıyorum. Yaşananların, travmaların, çocukluktan gelen acıların insanları ummadıkları yerlere getirebildiğini bilebilecek yaştayım. Yine de insan üzülüyor, buruluyor ama böyle şeyler de var maalesef ve olabiliyor. Ruh durumunuz çok kötü değilse izlemenizi öneririm.
Ek. Diziyi Korelilerin yeniden çekecekler. başrollerde de Seo In Guk ve Jung So Min olacak. İyi de be yavrum, siz bir Japonya değilsiniz ki bu denli tartışmaya açık ve tehlikeli bir konuyu ele alıp drama yapasınız. Ben sonunu değiştireceklerini düşünüyorum, ya da çiftimiz birlikte olmayacak en fazla öpüşecekler. Zaten askerden muaf olan Seo In Guk bir de bu dizi yüzünden linç yemez umarım. Neyse bekleyip göreceğiz.