Japon dizilerini seçerken elbette konularına bakıyorum. Ama bir dizide Kimura Takuya varsa, konu filan önemli değil benim için, o dizi izlenir. En bi sevdiğim Japon oyuncudur kendileri, daha önce de yazmışımdır. On parmağında da on marifet vardır. Aslen çok ünlü bir grubun üyesi olarak başlamış olsa da ( SMAP), dizileri oynadığında sokaklarda kadın kalmayacak derecede izletmiştir kendisini. Gençliği doğal olarak daha karizmatiktir. Ama yaşlılığı da ( 72 doğumludur kendileri ) bir gülümsemesiyle yok olacak ölçüde hoştur. Bir de fotoğrafına bakarak anlayamazsınız bunu, ille de oynarken izlemelisiniz, mimiklerini yürüyüşünü, gülüşünü, Pride en sevdiğim dizilerindendir. Love Generation, Hero , Long Vacation ,Beautiful Life Good Luck ve Engine ayrı ayrı güzeldir. Kore dizisi olarak Hundred Million Stars from the Sky izlemiş olanlar ki başrollerinde sevdiğim oyuncular vardı- Japon orijinalini Kimura’dan izlesinler, hem onun finali daha gerçekçiydi. Kimura şu sıralar daha çok dedektif, aşçı, body guard filan olarak daha olgun rollerde oynuyor, ama yine de karizmatikliğinden bir şey kaybetmiş değil.
Neyse Kimura güzellemesini de böylece bitirdikten sonra diziye geçebiliriz. Ben Netflix’ten izledim. Türkçe’ye çevirmemişler,sadece İngilizce alt yazı ile izleyebilirsiniz. Netflix de iyice tembelleşti. Dün başka bir diziyi izlemeye niyetlendim, sadece orijinal diliyle koymuşlar, yani Japonca. Yani İngilizce neyse de Japonca bilen kaç kişi var Türkiye’de ?
11 bölümlük dizi 2019 yapımı. Kimura Paris’te iki Michelin yıldızlı bir Fransız lokantasında çalışan yetenekli bir Japon şeftir ( Obana Natsuki )ve hedefi lokantaya üç yıldız kazandırmaktır. Ama kader ağlarını , bir Fransız Japon heyetinin lokantayı ziyareti sırasında bakan yemeğine konmaması gereken fıstıklı sos yüzünden hastanelik olacaktır. Obana mutfaktan birinin yaptığı bu yanlışlık sonucu sorumluluk alır, kovulur, dibe vurur. Kimse ona iş vermek istememektedir. Tam bir persona non grata durumu yani. Neyse efendim kovulduğu lokantaya iş başvurusu yapan Japon bir kadın şef ile tanışır. Şef işi alamaz, ama işbirliği yapıp Tokyo’da bir Fransız lokantası açmayı, hatta 3 Michelin yıldızı almayı hedeflerler.
Tabii bu kolay olmayacaktır. Eski iş arkadaşları onunla birlikte çalışmaya yanasşmazlar, çünkü hepsi hem işlerinden hem de hedefledikleri üç yıldızı almaktan olmuştur. Dizi boyunca ekibi nasıl topladığını ve nasıl yeni bir konsept ile La Grande Maison Tokyo menüsünü oluşturduklarını izleriz. Yemek konulu dizi sevenler için bu tam bir ziyafet. Bizim çok ilgimizi çekti. Yahu nasıl uğraşıyorlar, neler çıkıyor ortaya diye diye hayret ile izledik. Siz de izleyin, işi mutfağından öğrenin.
Bu arada Grand Maison Paris diye bir de film çekmişler. Bu Hero dizisinden sonra filmleştirilen ikinci projesi oluyormuş Kimura’nın. Bu kez kadroda biz Kdramacıların çok yakından tanıdığı Taecyeon da var. Film Aralık ayında vizyona girecekmiş. Diziyi severseniz bu da bonus olsun.
Not. Eğer Miyazaki’nin Howl’s Moving Castle’ını orijinal dili ve alt yazı ile izlediyseniz bi kez daha dinleyin, Howl’u Kimura seslendiriyor.