Park Seo Joon’un Hwarang faciasından sonra açıkcası yeni dizisi için tereddütlüydüm. Kim Ji Won’un da ilk başrolüydü. Ama hiç korktuğum gibi olmadı. Kimyaları o kadar tutmuştu ki, dünyanın pek çok yerinden hayranlar çifti shiplemeye başladı. Böyle tadından yenmeyecek çiftler çok sık yakalanmıyor, yakalanınca da senaryoya, diğer oyunculara şuna buna bakmadan yalnızca çift için o diziye başlayıp bitiriyorsunuz. Gerçi senaryo da çok kötü değildi, senarist son iki bölüme atraksiyon sıkıştırmasaydı, sessiz sakin doğal bir biçimde bitecekti, ama o kadar da olur. 20 bölüm olsaydı da zevkle izlerdim ben. Diziyi, eşzamanlı izlediğim Suspicious Partner’dan da daha fazla sevdim, arz ederim 🙂
Dizi 16 bölüm, senaristi Im Sang Choon, yönetmen de Oh My Venus’ün kadın yönetmeni Lee Na Jeong. Çocukluk arkadaşı olan, 20 yıldır da “Just Friends” “yalnızca arkadaş” kalan bir çiftin, Choi Ae Ra ( Kim Ji Won ) Ko Dong Man ( Park Seo Joon ) aşk öyküsünü ve hedefledikleri mesleklere ulaşmalarını anlatıyor. Daha önce yazdığım benzer bir öykü de The Time We Were Not In Love’dı. Ama oradaki çift bence bu kadar uyumlu değildi, Ha Ji Won’un habire kendisini kasmasından olsa gerek. Şimdi o yazımda da söylemişimdir, bir kadınla bir erkek arasında 20 yıl hiç çekim yoksa sonra da olmaz. Vardır, saklamışlardır, zaman uymamıştır, bir şeyler olmuştur. Zaten burada da kızın çocuğa hep aşık olduğunu, çocuğunsa hissettiklerinin aşk olduğunu anlayamayacak kadar beyinsiz olduğunu anlıyoruz, beyinsiz ama çok sevimli.
Ben de kadın ve erkeğin böyle enseye tokat, küfür kıyamet, askerlik arkadaşı moodunda takılmasını deneyimlemişimdir. Bizim çocuklar da böyleler. Üstelik çocuk kızı habire ezikliyor, kız da çocukluğundan beri çocuğu dövüp durmuş tekvandocu olmasına rağmen. Ama ikisinin de sevgilileri olmasına rağmen birbirlerini koruyup gözetiyorlar, farkında olmadan birbirleri için her şeyden önce geliyorlar. Aynı sitede de oturuyorlar, kapı komşusular yani. Bir de bunların çocukluklarını oynayan veletler vardı, aman Yarabbim, çok komiktiler.
Dizinin ikinci çift, de yukarıda fotoğraflarını göreceğiniz Ahn Jae Hong ve Song Ha Yoon. Kız da çiftimizle çocukluk arkadaşı. Onlar da aynı yerde oturuyorlar. Ahn Jae Hong’u daha yeni Reply 1988’de Jung Hwan’ın abisi rolünde izlemiştim. Oradaki sevimliliğine karşın, burada çoğu kez ağzının orta yerine yapıştırılası bir rolü vardı. Sevgilisi de ezik hallerinden br vazgeçemedi neredeyse dizi boyunca, hepimizi ayıltıp bayılttı. Ama gerçek hayatta da böyle tipler yok mu, sinir olduğumuz. Bunlar da onlardandı işte.
Çocuğa yapışan sevgili rolünde de Pyo Ye Jin vardı, ben The Gentlemen of the Wolgyesu Tailor Shop dizisinde izlemiştim kendisini. Gurursuz kicibe, sinir etti hepimizi. Esas çiftin askıntı eski sevgilisi de Lee Elijah’tı. Ünlü spiker rolüyle hepimizi kastı hatun. Son bölümde anca titreyip de kendine geldi 🙂
Spiker deyince kızımızın hayali spiker olmak, çocuğunki ise çocukluğunda başlayıp kardeşi için şike yaptığından ayrılmak zorunda kaldığı spora geri dönmekti. Piyasa acımazsız, eğitimi iyi olmayanlara karşı insafsız, arkası olmayanlara da imkansız olduğu için, ikisinin de işi zordu.
Dizide ikinci erkek Choi Woo Shik’ti. Başlarda da ikinci erkekliği klasik bir biçimde sürdürüyordu, ama birden yalancı olduğu ortaya çıktı, sonra bir daha da görmedik. Sanki başka diziden teklif almış da , acilen gitmesi gerekiyormuş gibi çocukcağızı gönderdiler. Hoş çiftimizin önündeki bir engel de kalkmış oldu ama pek palas pandıras oldu, çocuğa da acıdım.
Benim asıl çiftten sonra en sevdiğim oyuncu koç rolünü oynayan Kim Sung Oh oldu. bu namca hangi role girse o role bir şeyler katıyor, diziye de. Bir kere çok sevimli, sıradışı bir tipi var ve komik.
Kore Dizilerinde en sevdiğim tema olan kıskançlık bu dizide de vardı. Hem de en sevimli haliyle. Ko Dong Man’ın halleri beni benden aldı. Şu yazımı güncellemem gerekecek bu diziden sonra. Hayır, aşkını kendine bile itiraf etmemiş adam, konduramıyor da haliyle, ama sinir içinde de , dolayısıyla çok komik sahneler vardı. Ko Dong Man’in öç almaları efsaneydi. 2. erkek hakkında dedikodu çıkarmaları, güzel olmuş diye kızın saçındaki lastiği çıkarması, erkekler bacaklarına bakmasın diye kıza yer değiştirtmeleri, içine sütyen giymediğini anladığı zaman atarlanmaları, niye kız gibi davranıyor bu şimdi diye şikayet etmeleri, bu kız da günden güne güzelleşiyor diye hayıflanmaları, aşkının, kıskançlığının, sevgisinin derece derece artışının farkına varması, beraber olduklarında ” Ben 20 yıl nasıl dayanmışım.” demesi, öte yandan kızın dürüstlüğü, harbiliği, bir başlarsam seni bırakmam demeleri, bir türlü ilk adımı atamayan Ko Dong Man’a aldırış etmeyip, yine de hoşlandığını itiraf edenin ilk o olması, hemen hemen hepimizin yapacağı koruma içgüdüsüyle sevgilisinden ayrılması, hayalinden hiç vazgeçmemesi, her zaman iki ayağının üzerinde durabilen sağlam, güçlü bir kadın imajı çizmesi, ezik Koreli kadın karakterlerden olmaması hep artıydı. Ko Dong Man içinse çocukluğundan beri kendisinin de dile getirdiği gibi, ” Karamel değil, baştan beri Ae Ra’ydı.” Çocukluktan gelen çiftlerin beraber büyüyüp, her şeyi paylaştığı aşkları, sevgileri seviyorum ben. Ne kadar çok anı biriktiriyorsunuz birlikte. O zaman da ayrılık kötü oluyor gerçi, her yerde, her şeyde o oluyor sizin için. O zaman ayrılmasın böyle çiftler, çok can acıtıcı oluyor çünkü. Hem ikinci kadının da dediği gibi Dong Man gibi bir aptalın, kendi gibi bir aptala ihtiyacı vardır her zaman.
İkinci çift için de genç kızlarımıza bir ajumma olarak söyleyeceğim tek şey var. Tabii ki partnerinizi, sevgilinizi, eşinizi sevin, sevin ama bkunu çıkartmayın. Kendinize olan saygınızı yitirerek, her şeyinizi o adama bağlamayın, çok verici olmayın. Almayı da bilin. Yoksa işte bu örnekte olduğu gibi adamların gtü kalkıyor, ne oldum delisi oluyorlar. En ifrit olduğum da adamın, “Aslında ben o kızda seni gördüm, senin o kızdaki yönlerini sevdim.” gibi bir açıklama yapmasıydı. Ne oluyoruz, işte aslı burada yanı başında, gereken değeri versene, ondan sonra köpek gibi kapısında yatarsın işte. Ben olsam bi daha yanıma yaklaştırmazdım o adamı , o da ayrı mesele. Sul Hee sonunda yanında bir erkek olmaksızın kendi ayakları üzerinde durmayı öğrendi . Darısı tüm kızlarımızın, kadınlarımızın başına.
Bu arada Joo Man’ın fantastik dörtlüde nasıl yer aldığını da dizinin son bölümünde görmüş olduk.Yine bir kader ağlarını ördü konusu olmuş anlaşılan. Böyle bir şey bekliyordum ben de.
Bir de bu aralar dizilerde porno film oyuncusu olan anne furyası var galiba. Bu ikinci oldu, inşallah bunu da savcı olayına çevirmezler.
Son söz olarak, dövüşmenin adı neden spor oluyor, hiç bir zaman anlayamadım, ayrıca da nefret ederim.
Not . Ko Dong Man kıza dizinin sonunda da Chewbacca dedi ya, pes diyorum, başka da bir şey demiyorum 🙂