Because This Is My First Life / Yedi ve Sekizinci Bölümler

Diziye İkinci erkeğin girmesi ve Se Hee’nin kıskanma ihtimali, herkes gibi benim de merakla beklediğim bir olaydı. Aslında ben Se Hee’yi harekete geçirecek katalizörün ikinci erkek değil de yaşanılan olaylar ve birbirlerini giderek tanımaları olmasını tercih edenlerdenim. Robot kocamızın  birbirine destek olmanın ne demek olduğunu, hayatın biriyle paylaşıldığında ne denli güzel olabileceğini farkedip, yavaş yavaş aşık olmasını isterdim. Ne bileyim salonda kanepede uyuyakalan bir Ji Ho’yu izlesin. Hastalandığında Ji Ho ona baksın, beslesin. ( Hala o “Kaşığımı ver” repliği içimi acıtıyor. Çocukcağız kuzu gibi nasıl kalıp kanepeye oturdu zavallım. )  Neyse işte, birlikte maça gitsinler,  aile büyüklerine yemek hazırlasınlar, Goyangi’ye beraber eş arasınlar, kedi yavrularını birlikte sevsinler filan. Böyle küçük şeyler. Giderek birbirleri için vazgeçilmez olsunlar sonunda. Ama senarist kolay yolu seçmiş gözüküyor ne yapalım.

Bu arada azıcık ikinci erkek hakkında konuşalım. Benim gamze merakımı, özellikle Lee Sang Yoon, Hyun Bin gibi oyuncularla ilgili tweetlerimi bilen bilir. Bu çocuk gamzeli olmasına rağmen baştan beri sevemedim. Bir sevimsizlik var nedense. Zaten adamı da sevilmemek üzere koymuşlar diziye sanırım, yönetmen amacına ulaştı.

Bizim kız cafede çalışmaya başladı sonunda. Arkadaşlarıyla cafeye gelen Se Hee’nin şaşkınlığı, o tepkisiz haliyle tepki vermesi çok komikti. Çocuk bizimkilerin uygulamasında en çok puan alan erkekmiş. Kızın arkadaşları da çocukla tanıştılar ve dipleri düştü. Çocuğun sevimsiz stalker tavırları aşırı iticiydi bence. Kız da Allahtan tepkisini koydu ortaya. Öte yandan eğer evli olmasaydı, etkilenebileceğini söyleyecek kadar da dürüst. Bu dürüstlüğünün Se Hee ile iletişiminde ilerde çok yararı olacak bence. Şimdilik ağzına gelen her şeyi söylememeyi tercih ediyor, Se Hee’nin ilk karşı çıkışı ve memnuniyetsizliğinden sonra da bu normal.

O ilk karşılaşmada Se Hee’nin arkadaşlarına tatlı ısmarlamaması ve bu aralar çok borcunun olduğunu söylemesi beni benden aldı. Tam da ondan beklenebilecek bir şey. Diğer çocuğun da kendi parasıyla tatlı ısmarlaması aşırı iticiydi bence. Sanki kocayı, kızı tanıyor ve her yaptığını kasten yapıyor gibi bir hali vardı yedinci bölümde. Kendisinin bir ev için ömrü boyunca ödeme yapmayacağını, hayatı yaşamak gerektiğini filan söyledi. Çocuğu da aşağıladı, ama Se Hee’nin de çok umrundaydı. Her söylenende gaza gelmeyip mantıklı olanı yapması takdir edilesi. Ay bu adam garanti Kova burcudur, daha önce söylemiş miydim ?

 

Yedinci Bölümde diğer iki çiftin durumu beni çok eğlendirdi. Özellikle Ho Rang’ın çocuğu süründürmek uğruna yaptıkları efsane. O çift prezervatif de neydi öyle, gülmekten öldüm. Bir de açıklama yapacağı zaman o gözlüğü takması. Minnak Min Suk ne yapacağını şaşırdı.

Patron Ma ve uzun kızımızın yedinci bölümde arkadaşlıklarını romantik romantik sürdürdüğünü gördük. Kızın hediye bebeğe hayran hayran bakması pek hoştu. Çocuk kıskançlığından ve işine para yatıracak adamların tacizine dayanamadığı için global ofisten oldu. Ama o herifler de ne iğrenç öyle yahu, hangi diziyi açsam bir ahjussi birilerini taciz ediyor. Avengers Social Club’ta da bir müdür vardı, Ra Mi Ran’ın kızını taciz ediyordu. Ay tekme tokat girişmek istiyor insan.

 

 

Bir de anlaşıldı ki, kız otel odasının numarasını çocuktan iyi hatırlıyormuş, zaten bilebileceğimiz üzere. Kadınlardan, söz ediyoruz burada, ne kadar fil hafızalıdırlar her konuda bilmeniz lazım. Patron Ma kızın her hareketine şaşırmaya devam ediyor, ama çok da sevimli değil mi ? Dizide önem arzeden üç erkek var, üçü de kendi tarzında ayrı sevimli.

Çiftimizin bari otobüste birlikte gidebilmek için çaba göstermesi çok hoştu. Kız zaten yanık da Se Hee de kendi duygularını keşfedebilse ne hoş olurdu. Bu arada dizinin gerçek kahramanı Goyangi hasta mıydı neydi, zavallım her yere kusuyordu.

 

Yedinci bölüm Se Hee’nin ikinci erkeği uyarmasıyla bitti.

Sekizinci bölümün başı Hint filmi havasında başladı. Başkan Ma o kadar mutluydu ki parkta dansederek işe geliyordu.

Se Hee Ji Ho’dan Goyangi’yi veterinere götürmesini istedi. Hem de sabah. Ne kadar tahlil isterlerse yapmalarını ve parayı esirgememesini de ekledi. Sanırım bu Ji Ho’nun tuhafına gitti. ne de olsa Se Hee’yi cimri biri olarak biliyor. Ama Se Hee sevdikleri için paradan kaçınacak biri değil aslında. O kabuklu yapısının altında pamuk gibi bir yüreği var. Vardiyasını değiştiren Ji Ho veterinerde Se Hee’nin veterinere ilk geldiği zaman çok öfkeli olduğunu kediciği mutlaka kurtarması gerektiğini söylediğini öğrendi. Ona da şaşırdı. Ne de olsa oğlumuz tepkisiz. Veterinerin söylediği bir söze sonuna kadar katılıyorum yalnız. Dedi ki :

Se Hee ikinci erkeğin stalkerlık işini soruşturmakla meşguldü bu arada. Cafeye de gitti ve çocuğun o çok pahalı motosikletine çarpmamak için jimnastikçi gibi bir uçuş gerçekleştirdi kızlarımızın gözü önünde. Daha sonra benim tedavi masraflarım motosikletin masrafından daha düşük olacaktır, sonucuna vardı. Eczanede kıza o kafede çalışmak zorunda olup olmadığını sordu. Yavrum, stalker karısına bir şey yapacak diye  içi içini yiyor, ama açık açık da söyleyemiyor. E tabii kıskançlık da var serde.

Kız da işyerine yakın, arkadaşları cafeye geliyor diye istemiyor zannetti doğal olarak. Ama kızın arkasından bir bakışı vardı ki giderken, kuzu,  tam kuzu 🙂

 

Bu arada başkan Ma, Won Seok’un  iş yerine geldi ve  kapı önünde kahve içerden aşk hayatından konuştular. Allahtan izlerken evde kimse yoktu, hönkürerek gülmekten öldüm çünkü.

Başkan Ma tarafında işler pek iyiye gitmedi bu bölüm. İş arkadaşları kızla Ma hakkında dedikodu yapmaya başladılar. Başkanımız eline bir kırmızı gül alıp gelmişti kızı yemeğe çıkarmaya. Ama kız onu kendinden uzaklaştırmak için, “Ben çıkacak değil, yatacak adam arıyorum. 20 yaşında mısın nedir?” dedi kicibe.  Ay seviyorum Başkan Ma’yı ya 🙂

 

Se Hee zavallım flörtöz değil ya. Maç varmış, karısını eve erken gelmesi için uyardı. Tabii bir de stalker korkusu var.

Se Hee’mizin ne kadar zeki olduğu zeka küplerini anında yapmasından anladık bu bölümde. Bu konuda rekoru da varmış. Ama işte ne yazık ki kızın neler hissettiğini anlayamıyor, dahası aslında kendi hislerini bile anlayamıyor ki zavallım. Ne yapacağız biz bununla kızlar ?

Bölüm sonunda Allahın stalker ve belki de tecavüzcüsü yüzünden kız elden gidiyordu ki çocuk yetişti, yetişti de nasıl yetişti anlamadım. Kız telefonunu da düşürmüş, biraz içmeye gitmiş çocukla, nerden bildi nerede olduğunu ? Kıza çip mi taktı ne yaptı ? Artık oralara takılmıyoruz. Biz iflah olmaz romantiklerin duyduğu yalnızca “Evimize gidelim.” cümlesi. Ve öyle de olması gerekir. Uri uri uri 🙂