Keşke öyle olsa mı diyorsunuz ? Beğenmediklerimizi kolayca yaşamımızdan çıkarıp atsak, ama hiç olmamışlar gibi, verdiğimiz kararları beğenmeyip değiştirebilsek, o anlara tekrar gidip olaylarla oynayabilsek istediğimiz an ve zamanda. Yaşam daha kolay mı olurdu acaba ? Yoksa aslında her şey olması gerektiği gibi mi ? Deneyim dediğimiz şey de aslında bizi biz yapan, olgunlaştıran, insan olmamızı sağlayan şey mi ? Bu dizi tam da bunlarla ilgili bir zaman yolculuğu dizisi. Dizi Weightlifting Fairy Kim Bok Joo’nun senaristi tarafından yazılmış. 16 bölüm.
Bu diziden önce karşılaştırma yapabilmek için benzer dizi Go Back Couple’ı izleyip yazmıştım. Aslında benzer yönleri varsa da tamamen farklı etki bırakıyor insanın üzerinde. Farklı oyuncular bir kez. Ben Ji Sung’u ilk izlediğimden bu yana seviyorum. Daha önce Kill Me Heal Me, Secret, Defendant, Entertainer, Protect The Boss, New Heart dizilerini izleyip yazdım. Ayrıca My PS Partner filmini de yazmıştım. Han Ji Min’i ise Rooftop Prince ve Hyde Jeckyll me ‘de izledim, ilkinde beğendim, ikincisinde beğenmedim. Ama iyi oyuncudur. Bu dizide tekrar gözüme girdi.
Ji Sung evli , iki küçük çocuklu bir bankacıyı oynuyor bu dizide. Karısıyla o daha lisedeyken tanışmış, evlenmiş, zaman içinde evlilikleri koşuşturma, kavga içeren bir eziyet haline gelmiştir. Dizideki adıyla Joo Hyuk karısının onu anlamadığından yakınmaktadır. İlk iki bölüm Joo Hyuk’a kızdığım kadar başkasına kızmadım. Kadın kendisine koala gibi sarılmış iki çocukla ev işi yapıyor, çocuklara bakıyor ve dışarda çalışıyor. Adamın tek önceliği kendisi. Oyun konsolu peşinde koşarken karısının da kendisi için isteyeceği bir takım şeyler olabileceğini algılamıyor bile. Bir de üniversite alt sınıfta hoşlandığı ilk aşkı ile karşılaşınca iyice bunalıma düşüyor. O sırada metroda karşılaştığı, solucan deliklerinden söz eden bir ahjussi ( Biliyorsunuzdur onlar aracılığıyla zaman yolculuğu yapılabildiği söylenir) onun için çıkış noktası oluyor. Onun verdiği 500 won ile 2006 yılına geri dönüp , farklı kararlarla yaşamını değiştiriyor ve karısı ile tanışmadan eski sevgilisiyle olması için gereken yolu açıyor. Uyandığında günümüzde ve eski sevgilisiyle evlidir. Zengin karısı sayesinde bankada iyi bir konumdadır. Ama eski karısının kendi bankasına tayin olduğunu gördüğünde şaşırır kalır, çünkü karısı kendi tanıdığı kadından çok farklıdır artık. Üniversite okumuş, canlı, enerjik, zeki, neşeli bambaşka birisidir. Yeni karısı ile de ummadığı sorunları olacaktır.
Dizi bu noktadan sonra geri dönüşler ve zamanımıza gidip gelerek ilerlemeye başladı. Biz eski karısıyla ( Han Ji Min ) nasıl tanıştıklarını, aşık olduklarını eski hallerini burnumuzun direği sızlaya sızlaya izledik.
Joo Hyuk da zamanla neyi kaybettiğini, ne hatası olduğunu, karısının o hale gelmesindeki payını anlamaya başladı ve tabii kaçınılmaz olarak eski duyguları alevlendi. Han Ji Min yani dizideki adıyla Woo Jin’i ise beyimizin kankası en yakın arkadaşı ilgilendirmeye başladı. İlk bölümlerde evli ve çocuklu olan bu arkadaş, Joo Hyuk’un geçmişi değiştirmesiyle karısını ABD’ye gitmekten vazgeçirememiş, bekar, çapkın bir adama evrilmişti. Ji Sung’un kankasını Jang Seung Jo oynuyordu. Geçtiğimiz günlerde yeni çocuğu olan bu sevimli çocukla ben de yeni tanıştım. Çok da başarılı buldum. Daha önce hiç izlemediğim dramalarda oynamış.
Ji Sung’un Joo Hyuk’un ikinci kankası da yine geçmişi değiştirmesiyle eniştesi olarak karşısında çıktı. Bu üçlü çok sevimliydi. En çok hoşuma giden de çok duygusal olmaları, hemen her olayda ağlamalarıydı.
Bankadaki diğer çalışanlar da deneyimli oyunculardan oluşuyordu. Ben de zamanında bankacı olduğum için bu sahneleri hiç sıkılmadan ilgiyle izledim. Hatta izledik eşimle birlikte. Biz de bankada tanışıp evlenen bir çiftiz. Neyse efendim bu arada en şaşırtıcı olay kızın alzheimer olan annesinin damadı tanıması ve gördüğü andan itibaren Damat Cha diye hitap etmesi oldu. Bu şirin hanımı aynı zamanda Mr Sunshine dizisinde de izliyoruz.
Bankacıların çömezini Vixx grubundan Cha Hak Yeon oynuyordu. Epeyce rol çaldı şeker çocuk.
Woo Jin rüyalarında gördüğü Joo Hyuk’a itildi zamanla. Bilmediği bir şeyler olduğunu hissetti. Kanka ile çıksa da onu sevemedi. Joo Hyuk’un evli olması sorun yarattı. Joo Hyuk eski karısını kıskanmaya başladı, geri dönmenin yollarını aradı. Ahjussi ile karşılaştılar.
Geri gidemedikten sonra gelişen olaylar aslında geri gitmemesi ve Woo Jin’in kocası olmaması gerektiğine inandırdı Joo Hyuk’u. Bu kez geri gidip her şeyi değiştirme sırası Woo Jin’ e geldi. Dizinin sonuna kadar da bu etabı izledik.
Dizi bence sıkmadan, eğlendirici ve ara sıra da düşündürücü biçimde ilerledi. Ji Sung hayranlarının kaçırmamaları gereken bir dizi. Her zamanki gibi yüzünüzde gülümsemeyle izliyorsunuz. Beyimizin hanımı hamile biliyorsunuz ikinciye. Bana yine bir kızı olacak gibi geliyor, tipik kız babası çünkü kendileri. Bundan sonraki dizide yine polisiye bir türde karşımızda olur diye düşünüyorum. Görüp göreceğimiz romans bu çünkü. Fındık kurdu Han Ji Min ise Nam Joo Hyuk ile nuna romans çevirecekmiş. Nam Joo Hyuk sevimli çocuk ama Ji Sung ile karşılaştırıldığında oyunculuğu fetüs yani. Han Ji Min nasıl oldu da kabul etti bu diziyi aklım almıyor. Blindingly Bright adlı fantazi dramada Han Ji Min 25 yaşındayken 70 gözüken bir kadını oynayacakmış. Yaşlı versiyonunu Kim Hye Ja canlandıracakmış. Buyrun işte bu ajumma :
2019 Ocak ayında başlayacak drama ilginç olacağa benziyor.
Dizinin OST’undan örnek. Love me again.