Ona aşığım, ama ondan hoşlanmıyorum / Matrimonial Chaos
İlişkiler komplikedir. Bu dizi de ilişkilerle ilgili. Birine aşık olabilirsiniz, ama ondan hoşlanmıyor da olabilirsiniz. Yine sevgi anlaşmak değildir’e geliyor konu. Farklılıklar, zıt uçlar çekicidir. Ama bu çekicilik ilişkinin sürüp gitmesi için yeterli midir ? Bir ilişki içinde, bu evlilik olabilir, birlikte yaşama olabilir, ya da sevgili olabilirsiniz; pek çok dinamik vardır. İletişim, iletişimsizlik, sevgi, aşk, nefret, alışkanlık hepsi üzerinde düşünülecek kavramlar ilişki dediğinizde. Bu dizi bize bunları yapmamız için yol açıyor. Bunu yaparken gülümsetiyor, kahkaha attırıyor, “Yok artık bu da olur mu !” dedirtiyor, ama birazcık tecrübeniz varsa bu konularda, evet olabileceğini biliyorsunuz. Bence bu dizi evlilerin, boşanmışların, en az bir ilişki yaşamışların dizisi.
Matrimonial Chaos 16 Bölüm olarak KBS2’de oynadı. ( yarım yarım 32 ) 2013 yılında Fuji TV’de yayınlanan aynı adlı Japon dizisinden uyarlama. Yuji Sakamato’nun yazdığı 11 bölümlük Japon aslını ben izlememiştim. Demek ki oyuncuları pek çekmemiş. Ama Cha Tae Hyun ve Bae Doona adlarını duyduğum anda bu diziyi izlemeyi aklıma koymuştum. İkisini de çok severim çünkü. Bae Doona ile ilgili Secret Forest yazımda epeyce açıklama yapmıştım, burada yeniden yazmayayım. Cha Tae Hyun’u da klasik My Sassy Girl’den beri izlerim. The Producers ile ilgili bir de yazım var. The Best Hit’i de hala izleyemedim, orada da görmek istiyorum kendisini. Kendileri Jang Hyuk’un da can arkadaşıdır, lise sevgilisiyle evlenip 3 çocuk sahibi olmasını da ayrı severim.Çirkin ama sevimli adamdır.
Cha Tae Hyun Joo Seok Mo, Bae Doona Kang Whee Ro rolünde bir çiftler. Dizinin başında evli hallerini görürüz. Sonra boşanırlar. Geri dönüşlerle nasıl tanıştıklarını, üç yıllık evliliklerinde neler yaşadıklarını öğrenirken boşandıktan sonraki süreci de izleriz.
Dizinin ikinci çiftini Goblin’de kırmızılı kadın olarak izlediğimiz Lee El ve benim ilk kez izleyip hayran kaldığım Son Seok Koo oynuyorlar. Onları da evli sanırken adamın evlilik belgesini onaylatmadığı ortaya çıktı. Kız Joo Seok Mo’nun eski kız arkadaşı. Lee Jang Hyun rolündeki Son Seok Koo kadını sürekli aldatıyor. Dizinin son bölümlerinde iyice burnu sürttü ama kızamıyor da insan adam. Çok tuhaf bir karizması var.
Yan rollerde oynayanlardan ikisi özellikle rol çaldı. Biri haimoni. Diğeri de yayıncı.
Çiftler birbirilerine yakın da oturduklarından sürekli sokakta, şurada burada karşılaştılar. İkili dörtlü pek çok diyalog oldu. Zaten bölümler bir saat, biraz uzunca yani. Diyalog ağırlıklı bir dizi sanırım ancak konuya ilgi duyanların hoşuna gider. gençlerin diziden pek hoşlanacaklarını sanmıyorum. ASma evli barklı, ya da deneyimli ajummalar bayılacaklardır. Erkeklerin bromansı da çok komikti. Pek çok sahnede gülmekten yerlere serildim.
Dizide pek çok güzel diyalog vardı.Şu aşağıdaki gibi. Normal bir ailem olsun istemiştim diyor kadın. . Normal bir aile nedir ki? diye soruyor adam. Birlikte yaşamayı ilk düşündüğün kişiler ailendir diyor kadın. İlk aklına gelen kişi.
İlk çiftimizin ikinci erkeği diyebileceğimiz Wi Ha Joon’dan söz edecektim unuttum. Bu çocuk bana tanıdık geliyor, kimde bu diye hemen araştırdım. Something in The Rain’de kızın erkek kardeşini oynayan çocuk çıktı.
Dizide evli de olsa insanların birbirlerinin pek çok yönünü bilemeyeceği vurgulanmıştı. Birbiriyle didişmekten ve hayat şartlarından çok tanıdığını sandığın en yakınındaki kişinin hayallerini bile bilemeyebilirsin. Bir nesneyi yakına getirince onu iyi göremezsiniz ya, işte aynen böyle olur da dendi bir diyalogda.
Boşanmanın bir son değil bir başlangıç olduğuna dair de bir diyalog vardı. Boşanma ardından hanımlar bir parti yapıyorlar. Orada “Eğer evlilik kaydı evliliğin başlangıcıysa, boşanma kaydı da boşanmanın başlangıcıdır.İyileşmek zaman alacaktır. Her durumda başlangıçlar destek gerektirir.” deniyordu.
Dizide aslında ilişkilerini gördüğümüz çift sayısı iki değildi. Hwee Roo’nun Kız kardeşi ile iş arkadaşının üstü kapalı lesbian ilişkisini, Bae Doona ve Cha Tae Hyun’un canlandırdığı karakterleri anne ve babalarının ilişkilerini, ikinci çiftimizin aileleri ile olan ilişkileri ve bu durumun bugünkü hallerine nasıl yansıdığını da gördük. Anneleriiz babalarımız, onların ilişkileri ve bize yansıttıkları bizi biz yapıyor bir biçimde.
Bu arada çiftimiz boşanınca kedilerini başka bir aileye verdiler. Bu hiç hoş değildi.
Öpüşme sahneleri 🙂
Bir ara ilişkiler iyice düğüm olur gibi oldu.
Son olarak şunu söylemek istiyorum. Diziyi eşimle izledik. “Bu klişe Kore dizilerinden çok uzak, farkındasın değil mi , aslında bölüm süresi de uzun, diyaloglar da çok.” dedim. “Ama oyuncular çok iyi, diyaloglar da öyle.” diye cevap verdi. Demem o ki, farklı bir dizi izlemek istiyorsanız, romantik komedi , ya da fantastik dışında bir şeyler yani, iyi oyunculuk da hoşunuza gidiyorsa, bu dizi tam size göre.
Uzun zaman oldu ajumma, iyi akşamlar
Bu harika dizi yazısı için çok teşekkürler…
Her kadının zaman zaman düşündüklerini bir arkadaş gibi anlatan dizilere ihtiyacı var sanırım. Bu açıdan otuzlu yaşlar güzel, insan kendini tanımaya ve anlamaya başlıyor.
” Ona aşığım, ondan hoşlanmıyorum ” zaman zaman böyle hissetmek doğal galiba.
Ben teşekkür ederim ve evet insan kendi düşündüklerini düşünen birilerini yansıtan diziler, filmler izleyip, okuyunca duyguların farklı yer ve zamanlarda aynı olabildiğini görüp rahatlıyor.
Yazınızı ilk defa ve yeni okuyorum , öncelikle yazınız için teşekkür ederim , bu diziyi kaç defa açıp izlemişlliğim var ,gerçekten oyunculuk açısından mükemmel , size ve eşinize huzurlu günler dilerim
Çok teşekkürler, ben de size güzel günler diliyorum.