Kaynak İsrafına güzel bir örnek / Oh, My Ladylord
Yine güncel izleyip de beni hayal kırıklığına uğratan dizilerden birini taze bitirdim. Allahtan yobo ikinci bölümde diziyi bırakmış, yoksa zamanımı aldın diye kızacaktı bana. E adam kaliteli diziyi seziyor. Ben de bu diziden bir nane olmayacağını anladım ama Lee Min Ki ve Nana’yı izlemek istediğimden yarıda bırakamadım. Ama dizi finalini de görünce senariste iyice sinir oldum.
Min Ki’yi seviyorum ama bu hemen hemen her dizide aynı tip karakteri canlandırdığı gerçeğini değiştirmiyor. Adam İngilizce’de bulunan weird sözünün karşılığı. Hep acayip, bir biçimde psikolojik bazı rahatsızlıkları olan erkekleri canlandırıyor.Ya obsessive, düzen , temizlik hastası, otistik denebilecek alışkanlıkları olan, ya içe dönük, ya sosyopat ya da hepsi birden. Zaten tipi de biraz öyle. Bakınca “Manyak la bu !” diyorsunuz içinizden, ama garip de bir çekiciliği olduğunu yadsıyamayız.
Şimdi her dizide imaj değişikliği gerekiyor ya, bunlarda da ya saçlar kakül olarak gözün içine girer, ya da arkaya taranır. Min Ki’nin bu dizideki az otistik, obsessive senarist karakteri böyleydi. Dahası eski Kore evinde yaşayıp, eski Korelilerin giydiği tarz bol pantalon ve gömlekler giyiyordu. Adeta bir harabociydi yani. Gerçi ben bol pantolon hastasıyımdır, öyle dökük saçık şeylere pek bayılırım, burada da bunlardan bana da alsalar da giysem dedim içimden, ama izleyiciler çok sakil bulmuşlar, okudum.
Nana da genellikle romantik komedi dizilerinde oynayan bir oyuncuyu canlandırıyordu. Kızın fiziği yerinde zaten, Min Ki ile kimyası da tutmuştu, ama o saçma sapan senaryo yüzünden bu kimyaya da yazık ettiler. Zaten dizi çok da düşük ratingler almış Kore’de.
Dizinin ikinci erkeği Kang Min Hyuk’tu. Bu ara hem onun, hem de Yonghwa’nın dizileri girdi vizyona. Yonghwa ile Jang Nara’nın dizisinin ilk bölümünü de izledim ama konu öyle saçma geldi ki devam edemedim. Kang Min Hyuk klişe ikinci erkeği oynadı dizide. Çocuğu sevmeme rağmen bana çok da sevimsiz geldi nedense. Başka rol teklifi gelmiyor mu kendisine acaba ? Bu kadar zaman sonra daha farklı roller oynamalıydı gibi geliyor bana.
Dizi başlangıçta birbirlerine sinir olan iki kişinin aşık olması klişesini anlatıyor. Aynı evde yaşama da var. Bu arada çiftimizin anneleri yakın arkadaş çıktı. Bence dizide kızın ve çocuğun anneleriyle olan ilişkileri de olmasaydı, dizi tam anlamıyla çöp olacaktı. Kızın annesi alzaymır, çocuğun annesi de kanserdi. Ama her ikisinin hastalığı da olabilecek en iyi bakış açısıyla yansıtılmıştı. Evlatların bu durumu nasıl karşıladıkları ve annelerin de hastalıklarıyla başa çıkma şekilleri iyi yazılmıştı.
Kang Min Hyuk chaebol, kızla liseden arkadaşlar. O zamandan beri kankalar, ama çocuk aşık. Nedense açılmamış hiç, Ressam, Paris’te eğitim görmüş. Geri dönünce bari açılayım oluyor, ama o sırada Lee Min Ki çıkmış. Kız Jealousy Incarnate’deki gibi bir ara “ İkinizden de hoşlanıyorum.”dedi. Sonra ikisiyle de randevuya çıktı filan, ama Lee Min Ki de karar kıldı. Hiç hoşlanmadığım saçmalıklar. Neyse dizi böyle alışıldık klişelerle giderken Bam çocuğa kamyon çarptı. Normalde ölmesi gerekirken zıpladı kalktı. Ama peşine beyaz elbiseli genç bi çocuk takıldı, artık melek mi azrail mi neyse derken Min Ki dizideki adıyla Han Bi Soo kaybolmaya başladı. 49 gün içinde kaybolacakmış. Kızı uzaklaştırmaya çalıştı filan. Klasik hikaye. Kaçan kovalanır misali, kız yapıştı çocuğa tabii. Ben ne gerek var bu beyazlı çocuğa derken, Bi Soo’nun aile sırrı ortaya çıktı. İşte o sır bu beyazlı çocuğa bağlandı filan, herkes o arada anlamıştı tabii ne olacağını.
Dizinin aşk oranı çoğalsın diye senaristin yardımcısı ve kızın menajerinin aşkları da dizide yer almıştı, ama ikisi de çok sevimsizdi bence. Lüzumsuzdu da. Ana aşkı daha iyi işleyip o ikisini atabilirlerdi.
Bence dizinin en gereksiz yanı araya sokuşturdukları fantastik yönüydü. Finali de o fantastik olayın gelişmesine göre düzenledikleri için mutlu son olmadı. Yani bu çifti alıp klasik nefretten aşka temasını işleselerdi, aynı evde yaşayıp çekişerek aşık olsalardı. Çocuk söylediklerini uzun süreçte yalayıp yutsaydı. İkinci erkek dizinin yarısından sonra aklını başına alıp başkasına aşık olsaydı, ona da uygun cevval bir kız bulsalardı, Kang Min Hyuk başrol potansiyeli olan bir oyuncu, dizide iki senkronize aşk hikayesi gelişseydi, fantastik saçmalıklar olmadan ağzımızın suyu akarak izlerdik. Haa bu arada söylemeden geçemeyeceğim dizide bir plakçı ahjussi var, nasıl tatlı bayıldım ona. Zaten tecrübeli yaşlı oyuncular çok zevkle izleniyordu.
Min Ki ile Nana’dan hoşlanıyorsanız, zamanınızda bolsa izleyin. Ama çok da bir şey beklemeyin yani, aradığınızı bulamayabilirsiniz. Dizi müziği de işte şurada.
Ajummonim bu diziyi izlemedim ama artık Lee Min Ki’nin yüzü bana çok garip geliyor yaa sanki bir şeyler yaptırmış da olmamış gibi ama tam bilemiyorum tabi yüzü oturmuş da olabilir. Sanırım ben hala on yıl önceki fırlama oğlan hallerini özlüyorum…
Olabilir, ya da belki sadece yaşlanmıştır 😒
Filmleri hariç öyle maalesef.
Diziye başlamıştım sonra araya bir kaç işim girince ara vermek zorunda kalmıştım. Bu blog yazısını görünce dizinin varlığını geri hatırladım resmen unutmuşum gitmiş, ilk defa devamını merak etmeyip varlığını dahi unuttuğum bir dizi oldu benim için. Sanırım bu bile ne kadar vasat bir senaryo olduğunun göstergesidir…