Klişelerin Köpeğiyiz / Koi wa Tsuzuku yo Dokomademo / Love Lasts Forever

2020 yapımı bu Japon dizisinin haberini daha başlamadan almış, Takeru Satoh olduğu için izleyeyim diye düşünmüştüm. Sonra her yerden kareler gelmeye başladı, Takeru Kdramacıları yakıp kavurdu, ama ben ancak dün izleyebildim. Zaten 10 bölümlük bir dizi 3-4 saatte bitiyor. Yapı olarak Playful Kiss’e benzeyen bu dizi klişenin dibine vurmuş durumda, ama klişelerin köpeğiyiz her zamanki gibi. Ayrıca Takeru Satoh o karizmayla izlenilmeyi hak ediyor.

Şimdi efendim dizi doktorlu dizi hesapta, ama tıptan çok romantik komedi havasında. Hani Playful Kiss’teki- ben hem Kore hem de Japon versiyonunu izledim,- kızın hemşire, çocuğun da doktor olduğu dönem vardır ya, dizi işte tıp açısından bunun uzatılmış versiyonu. Beceriksiz, sarsak, aşık hemşire, zeki, huysuz, yetenekli doktor. Geçmişten gelen travması var. Kız 23, çocuk 31 yaşında dizide. Gerçek hayatta da çocuk 89’lu kız 98’li. Kız hem oyuncu hem de şarkıcıymış.

Şimdi efendim Takeru Satoh keskin hatları ola, seksi bir genç . Yüzüne bir bakan, bir daha bakmak istiyor. Japonya’da en çok kazanan oyunculardanmış. Bir de Koç burcu, bence burcunun özelliklerini yansıtıyor. Uzun gözüküyor, ama 1.70’miş. Kız yanında o kadar kısa kalıyor ki 1.60 bile yok bence. Şimdi merak edip baktım 1.52’ymiş.

Mone ise dizide Park Shin Hye’nin çocukluk yıllarına benziyordu çokça. Nasıl bu kadar benzerlik olabilir diye şaştım kaldım.

Dizideki doktor ve hemşire kadrosu, ikinciler filan tırt. Fotoğraflarını bile koymama gerek yok. Şimdi azıcık klişelerden söz edeyim. Dediğim gibi kız sarsak, beceriksiz, hemşire olmayı sadece doktorla sevgili olmak için istiyor başta. Sonra mesleğin önemini kavrıyor o ayrı. Ne kadar eziklense de vazgeçmeyen bir yapısı var, çokça gülüyor, devamlı çocuğun peşinde. Hemen itiraf ediyor, çoğumuzun ne gurursuz şey diyeceği pek çok hamlesi var. Ama sonunda amacına ulaşıyor ya, önemli olan da o.

Çocuk aslında içi yumuşacık, dışı kabuklu olanlardan. Habire kızı aşağılıyor , sürekli baka baka, idiot, idiot, ama kızın cana yakın halleri, işindeki mücadelesi, her daim güler yüzlü olması, çocuk için gözünü kırpmadan tehlikeye atılması filan, ay buna kimin canı dayanır, erkek sonuçta canım 🙂

Tabii kız hem gösterişsiz, hem de sarsak ya, peşinde bir başka doktor, bir zengin holding veledi var bu yakışıklıdan başka. İşte çocuğu bir kez kafasına düşecek borulardan kurtardı, bir kez hakkında açılacak davadan. Çocuk hastayken kıza baktı, sarhoşken sırtında taşıdı. Tabii kızı hesapta hiç umursamıyoruz, ama dibine kadar da kıskanıyoruz, hastaya vuracak kadar.

Sonra minnak bir ayrılıklar filan oldu, sanırsın Kore dizisi. Kız kaza geçirdi, ameliyat oldu. Hafıza kaybı olur diye bekledim, ama olmadı Allahtan. Yalnız ameliyat sonrası aşk itirafı pek hoştu. Herkes Satoh’un ağlamasına bayılmış, onunla beraber ağlamışlar filan.

Hastanede galiba doktorun performansında bir sorun var laflarını duyunca, gayrete geldi. Bu akşam seni uyutmayacağım filan dedi ama, ah o davetsiz misafirler.

Üstte de yalnız başına ağlamasına izin yok hemşire kızımızın. Aslında Takeru Satoh çok şirindi yahu. Bu Japon dizileri 10 ya da bilemedin 12 bölüm oluyor, 20 bölüm olsaydı da izlerdim ben bu karantina günlerinde. İnsan virusu filan düşünmüyor.

Size diziden bir de müzik vereyim görüntülü, bir fikir edinirsiniz.
İşte tam şurada.

Kore’den sıkıldıysanız, araya bir Japon alabilirsiniz yani. İyi seyirler.