Farklı Dünyalara Açılan Kapılar / Train

The King, Eternal Monarch‘tan sonra an itibarıyla bir paralel evren dizisi daha bitirdik yoboyla. 12 bölümlük bu OCN dizisi seri katilleriyle, aksiyonuyla ve gizemiyle tam bir OCN dizisiydi. Başrollerini Yoon Si Yoon ve Kyung Soo Jin’in oynadığı dizide her şey tam da kıvamındaydı bence. Ne sündürüp uzattılar, ne sonunu kötü bağladılar, yani demem o ki ben hayal kırıklığı yaşamadım, büyük bir merakla ne olacak acaba diye izledim.

Her şeyden önce bu dizinin haberi ilk geldiğinde erkek oyuncu rolü için Kim Jae Wook’a teklifte bulunulmuştu. Ben de çok yakışacağını düşünmüştüm konuya. Ama kabul etmedi. Daha sonra Yoon Shi Yoon diziyi onayladı. ben önce üzülmüştüm ama diziyi izleyince iyi ki Yoon Shi Yoon olmuş dedim. Çocuk yetenekli. Zaten daha önceki yazılarımda da oyunculuğu yanı sıra çok okuması ve 3000’e yakın kitabı olmasının onu sevmemde etkisi olduğunu anlatmıştım. Bu yanını çok kendime benzetiyorum. Çocukken okumaya başlamış. Başlarda annesi kitaplarını koyması için karton kutular alırmış. İlerde çok para kazanıp kendi kişisel kütüphanemi oluşturacağım diye düşünürmüş. Çocukken büyük anne ve büyük babası tarafından kırsal bir kesimde yetiştirilmiş. Ben kendisini bu Kore macerasına ilk başladığım günlerde Barefoot Friends şovunda izlemiştim. Doğru düzgün yüzememesine, yüksekten korkmasına ve sudan korkmasına rağmen iki haftalık bşr eğitimden sonra dalmıştı ve aklına koyduğunu yapan bir genç olduğunu kanıtlamıştı. Şarkı da söyler. Şuraya da Gangnam Style dans videosunu ekleyeyim de ne kadar komik olduğunu görün. Son olarak kendisini en son Nokdu Flower‘da izlemiştim. Bundan sonra geri dönüp Psychopath Diary ve Hit The Top dizilerini izleyeceğim.

Üstte de gördüğünü gibi kendisi iki ayrı dünyada iki farklı dedektifi oynuyor.

Kadın oyuncuya gelince, Kyung Soo Jin’i iki ayrı dizide yan rollerde izlemişim, ama hiç mi hiç anımsamıyorum. Sanırım daha büyük rollerini de hiç izlememişim. O da bir dünyada savcı diğerinde polisti.

Daha çok göründüğü polisi oynadığı dünyada, travmatik bir kişiyi oynadığını biliyorum. Yine de bozuk yemek yemiş de tadını asla atamıyormuş görüntüsü verdiği yüz ifadesi hiç hoşuma gitmedi. Bence üzüntülü, kırılmış, çok şeyler geçirmiş bir insan ifadesinin somurtmak olduğunu düşünüyor, ama oyunculuğunu çok beğenmedim açıkcası. Ama bu da izlediğim ilk dizisi olduğundan acaba hep mi böyle, yoksa farklı dizilerde farklı duyguları yansıtabiliyor muydu bilemiyorum.

Dizi bir cinayet ve bir vur kaç olayı ile açıldı. Kızın babası öldürüldü, çocuğun babası vurkaç trafik kazasında öldü. Kızın babasını çocuğun babasının öldürdüğü ortaya çıktıysa da bir kadın polis yönetici olayı sakladı. Bu arada kızın üvey annesi ve ağabeyi yanında tacize uğradığını gören çocuk kızın korudu, yetiştirdi. Sonra ortalıkta bazı cesetler bulunmaya başlandı, ama bunların bu dünyaya ait olmadığı gerçeği ortaya çıktı. Cesetler bavullarla bir trenden atılıyorlardı. Bu cinayetlerin de ilk cinayetlerle ilgisi olduğu ortaya çıktı. Hemen dizinin başlarında diğer paralel evrene geçme olayları başladı, dizinin sonuna kadar da her iki dünyada seri katil cinayetleri ve her iki dünyadaki diğer karakterler araştırıldı. Tabii her şey bu kadar basit değil, ancak anlatırsam da olayın sürprizi kaçacak. O yüzden daha fazla deşmiyorum.

Yalnız Yoon Shi Yoon’un paralel dünyalarda canlandırdığı iki karakteri, yüz ifadeleri, mimikler ve vücut diliyle ne kadar farklı kıldığını görmenizi isterim. Gerçekten çok başarılıydı.

Yalnız benim dizinin başından beri şüphelendiğim kişiler olayla ilintili çıktı. Yanılıyor olmayı, daha şaşırtıcı bir senaryo olmasını tercih ederdim. Yine de sıkılmadan, merakla izledim.

Bu üsttekiler de dizideki önemli rolleri oynayan diğer karakterler. Biliyorsunuz dizilerde nedense polislerin elinde silah olmaz. Olsa da vurmazlar. Millet sopalarla ya da çıplak yumruklarla birbirine girer. İlk defa bu dizide polislerin silahını ateşlediğini gördüm. Bu da benim açımdan şaşırtıcı bir olaydı.

Şimdi şuraya diziden bir OST bırakıyorum.

Seri katil ihtiyacımı Lee Jun Ki’nin The Flower of Evil’iyle gidereceğim. Bilim Kurgu için de Joo Won’un Alice dizisi başlıyor. Onu izleyeceğim. Herkese iyi seyirler.

You may also like...

7 Responses

  1. Neva says:

    Lee joon ginin dizisini beklerken bir bakayim dedim 10 bolumu bitirmisim.Cok guzeldi ama ben sevmedim en sonunda baska evrenler olmasini,biraz kopya gibi geldi.Dizi hosuma gidince your honoruda seyretmeye basladim onda da ikizler vardi ,ayni kisi oynasada agabeyi hic sevmedim.Yine son bolumu seyretmeden psikopat diary gittim.Ama katil olursa seyretmem.Park shin hye ile dizisini 1,2 bolum seyretmistim kore dizilerine ilk baslayinca.Orda cok itici gelmisti.Wook iyi ki oynamamis ben onu bad guyda begendim.

    • Panda says:

      Katil varsa izlemiyorsan konusu katil olan diziyle işin ne??😂

      • Neva says:

        Katil varsa izliyorum.Yoon shi yoon katil olursa izlemem demistim ve oldu bıraktım.Bir dizide basrol olecekse birakiyorum sonu mutsuzsa birakiyorum.Mesela Lee joon ginin son dizisi ne guzel bitti.Dizi iyi bitmiyorsa dizi seyretmenin ne anlami var olmusler ayrilmislar niye seyredeyim.

        • Panda says:

          Çok azıcık spoiler.. Yine de dizideki olayların heyecanını kaçırmayacaktır.

          Psychopath Diary’de Yoon Shi Yoon hiç katil olmadı, merak etme.. Kendi öyle sandı vs. ama daha sonra gerçekler açığa çıkıyor. Hiçbir başrol ölmedi ve dizi güzel bitiyor, ters köşeli. Final özellikle çok iyiydi, son iki bölüm falan. Yani gönül rahatlığıyla devam edebilirsin.

  2. Panda says:

    Psychopath Diary çok hoştur. Ortalarda bir yerde, 1-1.5 bölüm arasında azıcık sıkıyor -kadı kızı deyip geçiyorum😅-. Ancak daha sonra öyle akıcı ilerliyor ki.. Bayağı iyi kurgulanmış.😍 Oyunculuklar çok başarılı. Karakterlerin davranışları çok iyi yansıtılmış. Son zamanlarda çekilmiş en iyi dizi olabilir. Hemen izlemeni tavsiye ederim eğer suc-gerilim türü seviyorsan. Komik sahneler de var tabi. Romantizm azıcık, aşırıya kaçmıyor. Kan olan bazı sahneler var pekala, ilk bölümde, kişiden kişiye rahatsızlık vericiliği değişebilir elbet, her polisiyede nasıl olabiliyorsa o kadar vardı ama işte.. Şımarığıyla, psikopatıyla gerçekçi karakterler vardı. Hepsinin ayrı bir geçmiş hikayesi bulunuyordu fakat hiç yapmacık, klişe değildi. Million Stars Falling From Sky’da olduğu gibi kötü karakter icin uzuldum bir an için, karakterlerin geçmişleri bile bana çok doğal geldi. Gerçekten akıllı karakterler vardı. Ayrıca karakterler ‘psikolojik’ açıdan da gerçeklere uygundu fikrimce. Diziyi yapanlar ya psikolojiyi iyi biliyorlar ya da cok özenli araştırıp çekmişler. Güzel bir polisiye, izlediğime memnunum. Bir şans versen hiç de pişman olmayacağını düşünüyorum.
    Son olarak sıkılırsan hapishane sahnesine kadar bekle.😀

Leave a Reply to Panda Cancel reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

%d bloggers like this: