Pembelerin Gücü Adına / You Raise me Up
Bu yukarıda gördüğünüz oda yıllardır memurluk sınavına çalışan Yong Shik’in odası. Tam bir pembe tutkunu, çünkü renk terapisine göre pembe onu rahatlatıyormuş. Çantasına astığı maskottan, ayakkabılarına kadar pembelere bürünmüş. Yong Shik tam bir ezik. Yarı zamanlı işlerle dolu sefil hayatı sevgilisinin de kendisini terk etmesiyle iyice kötüleşmiştir. Bu kadarla da kalmaz bir gün empotans olduğunu anlar, daha 31 yaşındadır. Dizi Yong Shik’in iyileşmek için doktora gitmesiyle başlar. Karşısına çıkan ürologun kadın olması dışında, bir de ilk aşkı çıkması çocuğun travmasını arttırır.Dahası erkek arkadaşı olan psikiyatrist ile anlaşamayan hatun, Yong Shik’i tedavi edebileceğine dair erkek arkadaşıyla bahse girer. Dizi, artık daha da kötüsü olmaz dedikçe daha kötüsü olabileceğini gösteren bir tempoda sürdü gitti. 8 bölümlük diziyi izleyip bitireli çok oldu, çeviri sorunları gecikmeleri filan da oldu, ama yazmaya anca sıra geldi.
Yoon Shi Yoon benim en sevdiğim oyunculardan. Hep de sıra dışı karakterleri oynayıp, katıldığı dizileri ilginç hale getiriyor. Bu dizide partneri EXID üyesi Hani’ydi. Hani, dizideki adıyla Lee Ru Da’nın sevgilisini ise Park Ki Woong oynuyordu ki, ben kendisini Gaksital’deki Kimura Shunji rolüyle anımsıyorum. Burada bir psikiyatristin yapmaması gereken ne varsa yaparak, mesleğinin yüz karası olarak tarihe geçti.
Dizinin girişi, müziği, görseller filan o kadar vurucuydu ki, bakalım nasıl ilerleyip, sonuçlanacak diye merak ettim. İşin tüm cinsel yanı sembolik olarak gösterilmişti, ama apaçık gösteriliyor gibi vurucuydu.
Bu diziyi izlemeye başlayınca merak edip araştırdım, 2018 yılında yapılan bir habere göre Türkiye’de yalnızca sekiz tane kadın ürolog varmış. Bu alanda ezici biçimde erkek egemenliği var.Üroloji kadınlarda da idrar yolları rahatsızlıklarını tedavi etmesine rağmen erkeklerde de idrar yolları ve cinsel organ hastalıklarını tedavi ettiği için kadınlar tarafından pek terch edilmeyen branşlardanmış. Bu dizide ana konu Yong Shik’in empotanslığı gibi görünmesine rağmen memuriyet sınavı, iş bulma, işsizlik, iyi bir işi olmayanların karşılaştığı güçlükler öne çıkıyor. Tabii klasik aşk üçgeni, klişe kdrama sahneleri ( sırtta taşıma, çocukluktan tanışma vs gibi ) ve aşk teması da eksik değil.
Dizi ilerledikçe iyi bulunmuş bir konu gerçekçilikten uzak sahnelerle doldu. Aslında üç iyi oyuncu ( Hani de beklemediğimden iyi bir performans gösterdi ) ile çok çok iyi bir dizi çıkabilirdi. Dizinin sekiz bölüm olması ve Yoon Shi Yoon’u izlemekten hoşlanmam sonucu diziyi bitirdim, ama farklı bir biçimde ele alınıp işlenebilirdi diye de düşünmeden edemedim. İki doktorun da hastalığa yaklaşımı doğru gelmedi. Yani bunu anlamak için tıp okumak gerekmiyor. Ama böylesine ciddi bir konuyu ele alıyorsanız, o zaman izleyiciyi didaktik olmadan eğitme yoluna da gidebilirsiniz. Bu konuyla ilgili bir doktor ve bir psikiyatriste danışmak yeter de artardı. Yine de “Yoon Shi Yoon her zamanki gibi harika !” der, bitiririm ben bu yazıyı.
Yine seyretmeyi düşünmediğim bir diziyi yorumunla aklıma soktun ajumma, bu aralar ben çin dramalarına daldığım için pek kore’de değilim , o nedenle tavsiyelere açığım. Konu , bizde de kore’de olduğu gibi ahlaki değerlerin baskısı nedeniyle, toplumda jinekologların %90 erkek olmasına karşılık kadınlarca tercih edilmeyen branş olduğuna göre komedi ağırlıklı olmalı. Son zamanlarda ciddi mevzular yerine güldürücü unsurları ağırlıklı diziler benim de listemde, o yüzden şimdi yine çok eğlenerek seyrettiğim ve tavsiye ettiğim ” cheat on me if you can” den sonra başlıyorum. Teşekkürler.
Valla konu öyle zor bir konu ki aslında, bayağılığa kaçmadan dozunu iyi ayarlayarak yansıtmak şart. Ben çok gülmedim, bazen adam adına utanıp gözlerimi kapadığım oldu itiraf etmek gerekirse. İyi seyirler canım 🙂