Bankada Romans / The Interest of Love

Ben bu diziyi izleyeli çok oldu, ama nedense yazmayı unutmuşum, ya da sonunu sonra izlediğim için midir nedir es geçmişim. Geçen Moon Ga Young’lı True Beauty’i yazarken farkettim. Belki romansın gidişatından bana bay gelmiş olabilir. Aslında bankada romans denilince bunu benden daha iyi anlayacak kişi yok, çünkü eşimle bankada tanışıp evlenmiştik.

Diziye geçmeden kısacık özet geçeyim. O zamanlar ajummanız 24 yaşında, Yurt Ansiklopedisinde ve başka bir firmada bir süre çalıştıktan sonra baştan beri olmaktan nefret edeceğini düşündüğü bankacılığa başlayalı iki yıl olmuş. Zaten Boğaziçinde okuduğu sanat tarihi yüksek lisansını da para yetiştiremediği ve gerçekçi görmediği için yarım bırakmış, çok da mutlu değil. Ama o zamanlar yepyeni bir bankacılık sistemi oturtan Interbank, Karamehmetlerin üçüncü bankası olarak, zeki, yetenekli, iyi üniversitelerden mezun gençleri topluyor bünyesinde. Yani öyle ki aramızda Harward Tiyatro bölümünden İngiliz, Fransız filolojisine, Eczacılıktan Yüksek Denizcilik okuluna, her daldan mezun var. Hepimiz yirmilerindeyiz, iş çok, ama biz çocuklar gibi şeniz, zaten çocuğuz hepimiz, her zaman gülünecek bir şey buluyoruz. Zaten ağırlıklı ihracat ve arada ithalat servisinde çalışıp, hatta döküman yetkilisi olmaya giden beş yıllık sürece de arkadaşlarım yüzünden katlanabilmiştim. Efendim 86 yılının sonlarına doğru üç tane stajyer geliyor merkezden MT’lerden, bunlardan biri de yobo. O zamanlar beş yıl deneyimli, analitik zekaya sahip mühendis olarak almış yönetici adaylarını banka. Ben sosyal bilimler mezunu olarak mühendislere mesafeliyim tabii. Ama bu mühendis sosyal bilimler seven, hatta Eski Türkçe okuyabilen , müzehhip takımından çıkıyor, üstelik espri gücü müthiş, beni güldürüyor. İlk randevumuzu da Hat Sergisi’ne giderek gerçekleştirmiştik. Benim bu iş güç olaylarım çok komiktir, dahasını öğrenmek isteyen şu yazıma bir göz atabilir.

Diziye gelecek olursak dediğim gibi çoğunlukla bankada geçiyor. Çok çalışan, deneyimli ama eğitimi yüzünden ilerleme imkanı kısıtlı olan Moon Ga Young – dizide Ahn Su Yeong- Yoo Yeon Seok ile – dizide Ha Sang Su -başrolleri paylaşıyor. Çok gelgitli bir ilişkileri var, araya zengin kızı oynayan Keum Sae Rok, ve polis olmak isteyen fakir genci oynayan Jung Ga Ram giriyor, aşk ille de müselles olmak zorunda ya ! Aşk üçgensiz olmaz tabii. İşte yanlış anlaşılmalar, yanlış anlaşılmayıp basiretsiz davranmalar, imkansız durumlar, imkanlı olan anları elden kaçırmalar, yanlış zamanda yanlış işler, gurur bilmemne, yani aşkı kaçırmaya yetecek ne varsa hepsi bu dizide var.

Dizi bir romandan uyarlanmış, aslında gerçekçi olma iddiasında, bir noktada gerçekçi de olabilir, belki de sırf bunun için izlediğim dönemde bir solukta izleyip bitiremediğim dizilerden olmuştu. Sonuçta sanırım çoğumuz ciddi hayatın ağırlığından kaçıp pembe hayaller sunan dizilerin peşinden gidiyoruz. Bunalımlı diziler de özellikle kafamızın dolu olduğu zamanlar bizi sıkabiliyor. Hoş, ayakları yere basan gerçekçi pek çok diziyi de izliyoruz bu arada. Çok Kore dizisi izleyenler aslında ne demek istediğimi anladılar, hiç izlemeyenlere gelince , pek çoğu önyargılı olduğundan anlatmak zor olabiliyor. Bir de “Korelilerin hepsi birbirine benziyor, dizide ayırt edemiyorum.”ya da “ Dillerinden hoşlanmıyorum’”cular var ki, tüm uzak doğu dizileri için de aynı tutumu sürdürüyorlar. “ Siz ne seviyorsanız onu izleyin.” diyorum, sonuçta ben hemen her ülkenin dizisini izliyorum.

22 sonu 23 başı yayınlanan 16 bölümlük bu dizi dört gencin aşk hikayesini izlemek isteyenler için kollarını açmış bekliyor, bakalım siz ne düşüneceksiniz ?

You may also like...

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

%d bloggers like this: