İlişkilerin didiklendiği bir Kore Dizisi daha, DISCOVERY OF ROMANCE

Aslında bu diziyi Kim Seul Gi’nin Splash Splash Love adlı mini dizisini izleyip, Seul Gi araştırması yaparken fark ettim. Başrol oyuncularına bakınca, Aaa I need Romance 2 ‘deki kız, vay Sung Joon da varmış,( Bu aralar Madame Antoine ile yine gündemimde zaten, I need Romance 3′ten de tatlı patates olarak beğendiğim bir tipti. ) Aaa bu hangi Eric ya, Shinhwa’nın Eric’i, Pekii şu çocuk Witch’s Romance’da Park Seo Joon’un kankası olan Yoon  Hyun Min değil mi ? Yaa, seyredeyim bari ben bunu, oldum sonunda. Sonra baktım konu ve işleniş de seri romans dizilerine pek benziyor, hatta serinin ilk dizisini andırıyor. Dizi 2014 tarihli 16 bölüm.

Tüm romans dizilerinde olduğu gibi neredeyse eşit ağırlıkta iki erkek var ve kızımızın kafası karışık. Eski sevgili de yenisi de taş ve izleyenler olarak biz de bu iki farklı yönlerden harika adamdan hangisini seçecek, ya da seçmeli diye 16 bölüm tırım tırım düşünüyoruz.

Tabii her iki erkeğin de hataları var, ama kızımız da sütten çıkmış ak kaşık değil. Zeytinyağı gibi üste çıkmaya pek meyilli. İlk ilişkisinde ağzı yanmış, ikincisinde yoğurdu üfleyerek yiyor. Dizimizin baharı Han Yorum mobilya tasarımcısı, eski sevgili iç mimari firması CEO’su, yenisi de estetik cerrah. Kızımız ilk sevgilisiyle beş yıl en bi gençlik çağında çıkmışken ihmal edildiğini ve ilişkinin değiştiğini düşünerek çocuktan ayrılır. Sonra tanıştığı sevgilisiyle de evliliğe giden bir ilişkisi vardır, taa ki annesinin zoruyla görücü usulü görüşmeye giden sevgilisini takip ederken eski sevgilisiyle karşılaşana kadar. Bundan sonra aşk üçgeni hatta dörtgeni, kafaları karıştırmaya başlayacaktır.

Kızımızın sevimli mi sevimli ev arkadaşları ve onların ilişkileri de diziye renk katıyor.

Eski sevgiliyle olan geri dönüşler, anılar insanda garip bir burukluk bırakıyor. Aslında sonu ayrılıkla biten her ilişki böyle, niye güzel başlayan ilişkiler bu biçimde sonlanıyor diye sinir oluyorsunuz. Bu romans serilerinde genel olarak eski sevgiliye gitme ağırlıklıdır. Yeni sevgili de her zaman bir tık geride olur. Ama Sung Joon’un oyunculuğu ve yadsınılmayacak karizması dizinin neredeyse sonuna kadar acaba mı dedirtti. Zaten dizi de birinci erkek, ikinci erkek yapılı değil, neredeyse iki eşit erkek rolü biçiminde düzenlenmiş.

İlişkiler tabii ki doğaları gereği değişip dönüşüyor, ama bu dizide iletişim eksikliği sanırım ayrılmada en önemli etkendi. Dizi bol konuşmalı, iç sesli, düşünmeli, insanın kendi ilişkilerini ( yalnızca kadın erkek değil, her türlü insan ilişkisini ) sorgulamasına neden oluyor.

Tabii ki klişeler var, sarhoşluklar, bromance, romance, sırtta taşımalar, arkadan sarılmalar şunlar bunlar, o klişeler olmasa bunlar da Kore Dizisi olmazdı zaten, pek çoğumuz bu dizileri o klişeler yüzünden izlemiyor muyuz ? Ben klişeleri seviyorum. Zaten farklı bir şeyler aradığım zaman seyrettiğim Amerikan dizileri, Fransız filmleri şunlar bunlar var. Sizi bilmem ama bu diziler benim kafamı boşaltmama çok yardımcı oluyor. Gerilmeden, sıkılmadan 🙂

Yani demem o ki, zamanınız varsa, izlenebilecek sevimli bir dizi. Ben yan karakterleri de beğendim. Kızın arkadaşları, Eric’in sunbaesi ki Lee Seung  Joon oynuyor, benim en favori kanka oyuncum. Bir de son bölümde misafir oyuncu olarak Yoo Ah In var.

lee Seung joon