Vasat bir nuna romans / Sunbae, don’t put on that lipstick
Bugün burada pek çok yerde olduğu gibi yağmur yağıyor. Aslında battaniyeme sarılıp, kediyle birlikte uyuyasım var ama yapacağım çok da iş var. Ütüler öylece duruyor, illustrasyon atölyesinde çalıştığımız dondurmacı dükkanının taslağını çizmem lazım, yazdığım iki çocuk romanının ortalarında kaldım, koskoca bir kabağın ahşap sırrını boyadım, üç gündür yemek masasının üstünde bekletiyorum. Tabii burada sayamadığım abuk subuk binlerce iş de çıkıyor. Diğer bloğa yazılacak yazılarım da var, her gün bir ertesi güne erteleniyor. Dün her zamankinden biraz daha fazla okuyabildim örneğin, bu da bir şey tabii. Bu ara iki hatta birinin iki sezon olduğu düşünülürse üç dizi bitirdim. Bari birini yazayım da aradan çıksın dedim.
Ro Woon ve Won Jin Ah’ın oynadığı bu nuna romansa neden başladığımı biliyorum, ama yarıda bırakmadan sonuna gelebilmiş olmama şaşıyorum. Ama sanırım yan hikayelerin hatırına o kadar dayandım. Öncelikle başlama nedenimi söyleyeyim. Ro Woon Extraordinary You’dan sonra romantik bir dizinin başrolünde nasıl bir performans göstermiş diye merak ettiğimden başladım diziye. Won Jin Ah’ı daha önce Ji Chang Wook ile Melting me Softly‘de izlemiş, orada da çift arasında kimya bulamamıştım. Şimdi bu diziyi izlediğimde kızın buz kalıbı kişiliğinden olduğuna emin oldum. Dizide bir nuna romansta olması gereken ne kadar sahne , klişe varsa hepsi vardı, ama zerre kadar duygu geçirmiyor insana. Dahası Won Jin Ah tutuk, donuk halleriyle Ro Woon’un çabasına da yazık etti. Ro Woon’un oyunculuğu ilerlemiş. Extraordinary You’da Lee Jae Wook’un yanında kötü oyunculuğu çok gözüme batmıştı. Yakışıklı çocuk, yüzü çok bebeksi, ama boy pos yerinde, ama işte oynayamayınca olmuyordu. Ama bu dizide oyunculuğu gözüme batmadığına göre çalışmış. Genç zaten, üç beş yıl sonra daha da iyi olacağına emin oldum. Şöyle iyi, böyle kötü diye yazmama bakmayın, onu bunu değerlendirip, beğenmediğimi yerden yere vururum havasında değilim, benim derdim zevkle izleyebileceğim oyuncu yakalamak. Bazen oyuncuyu çok sevdiğim için berbat senaryolu diziyi de izledim, ya da vasat oyunculu diziyi senaryosu ya da partneri için de bitirdim. Ro Woon biliyorsunuz SF9 grubundan bir idol. O gruptan sanırım oyunculuk deyince iki kişi öne çıkıyor. Ro Woon ve Sky Castle’da izlediğimiz Kang Chan Hee. Cha Ni çocuk oyuncu olarak başladığı için çok daha fazla dizi ve filmde oynamış. Ro Woon’u da düzgün fiziği ile bundan sonra pek çok dizide görecek gibiyiz.
Won Jin Ah deyince Song Hye Kyo geldi şimdi aklıma. Fizik olarak çok farklılar tabii, ama bu hatun da çoğu dizisinde donuk. Ama Worlds Within’de öyle değildi mesela. Hyun Bin uyumu muydu, ya da yönetmenin becerisi miydi bilemiyorum. Won Jin Ah’ta da o donukluk var. Sanki her daim mutsuz gibi bir yüz ifadesi var, gülerken bile. Won Jin Ah ufak tefek bir hatun. Ro Woon çok uzun. Zaten kdrama partnerlerinin çoğu öyle oluyor ama kıza bir de kendisine hiç yakışmayan bol pantolonlar, topuklu ayakkabılar giydirmişler, göze zarardı resmen. Öpüşme sahnelerinin tümünde de dudaklarını bile kıpırdatmadı, kütük gibi durdu. Dizide yatak sahnesi de vardı, orada da köşe yastığından halliceydi.
Neyse azıcık konudan söz edelim. Won Jin Ah bir kozmetik firmasında pazarlamacı, sunbae, çocuk da yanında asistanı. Buna yanık. Kız firmadan bir başka müdürle gizli gizli çıkıyor. Ama müdürün firma sahibinin kız kardeşiyle evlenmek üzere gelinlikçi gezdiğini görüyoruz. Gelinlikçi de bizim Ro Woon’un kız kardeşi. Ay şimdi böyle yazınca Yeşilçam filmlerinden biri geldi aklıma. Kız intihar etmeye kalkınca, ona hep maddi olarak destek olan firma sahibi kız kardeşle arkadaşını evlenmek zorunda bırakmış. Bu çocuğun da dolandırıcı , kumarbaz bir babası var, anne terk edip gitmiş, böyle travmalar. Neyse Ro Woon kıza sevgilisinin onu aldattığını söylüyor, ondan hoşlandığını da itiraf ediyor. Kız buna başta sinir oluyor ama zamanla aşık oluyor. Bu süreç aslında beni hiç ikna etmedi. Kıza yazılan o sevgi sözcükleri soğuk nevale hallerinden ötürü hep havada kaldı ve inandırıcılıktan uzak oldu bence.
Halbuki Ro Woon bir nuna romans dizisi gereği pek de sevimliydi.
Dizide kozmetik dünyasıyla ilgili çalışma şartları, başrol kızın annesi ile ilişkisi, başrol çocuğun iki kız kardeşinin aşk hayatları da konu edildi. Kızlardan büyük olanı kozmetik şirketi Klar’ın sahibiyle işi pişirdi ki, çok sevimli bir çifttiler. Hatta başrol çiftten çok daha fazla kimya vardır aralarında. Sahneleri daha çok olsaydı zevkle izlerdim ben.
Bir diğer ilginç hikaye çocuğun ortanca ablasının hikayesiydi. Sevimli bir de kızı olan bu hatun kocasının aşçı arkadaşından ders alırken kocasıyla aşçı arasında üniversitede bir ilişki olduğunu öğrendi. Gay ilişkiler hala kdramalarda pek işlenmiyor. Her ne kadar Kore BL dizileri çekmeye başladıysa da normal dizilerde bu ilişkilerin doğru düzgün işlendiği bir iki dizi var. Burada da bir değinilip , daha çok kadının bakış açısından verilmişti ilişki. Aslında doğru düzgün ele alınsaydı, bu da başrol ilişkisinden ilginçti.
Klişe kdrama finallerinden biri olarak son bölümden önce 3 yıllık bir ayrılma konusu oldu. Sonra malum ayrılıp, barıştılar filan. Sıkıyor artık bu tarz finaller. İşte dizi sonunda da yine klasik sahneler. Ro Woon fanlarına önerilir tabii. Won Jin Ah’ın oyunculuğunu seviyorsanız da yine öneririm. Ya da kafa boşaltmak isterseniz ikiliye sempati duyuyorsanız filan. Ama ben bundan sonra bir daha Won Jin Ah dizisi izler miyim ?? Pek sanmıyorum. Dizinin müziği şurada .
Ajumma, ben de hazırda bekliyordum ne zaman She Would Never Know yazısı gelecek diye, çok meşgulmüşsün okuduğum kadarıyla kolay gelsin, Fighting!💪
Ben de diziyi bitirdim, aslında çoğu kişinin aksine Won Jin Ah’ ın oyunculuğu beni rahatsız etmedi aslında da ben daha çok giydiği pantolonlardan rahatsız oldum, bir marka bence Won Jin Ah’ a sponsor oldu çünkü dizinin stilisti sıkıntılı desem, en az rolü olan kadın oyuncular bile kat kat güzel giyiniyorlardı, hele final bölümünün ilk başında bir sahnede giydiği bir pantolon (teşbihte hata olmaz) rahmetli babaannemin paçalı donuna benziyordu, gerçekten rezaletti.
Bu arada ajumma hiç dikkatini çekti mi bilmiyorum ama dizide Jae Shin’ in anne-babasını, Hyo Jo’ nun dedesini hatta Song Ah’ ın ölmüş babasıyla metresini bile görmemize rağmen Seung kardeşlerin ailesine asla yer verilmedi, sadece bir yerde Ji Seung’ un gelinlikçiyi annesinden devraldığından bahsettiler o kadar, bir de senarist korkak davrandı bence kolaya kaçıp çifti ayırmayı seçti, halbuki romance is a bonus book dizisinde olduğu gibi ekiptekilerin hayatlarından küçük kesitler görebilirsin, ne bileyim farklı bir sürü konu bulunabilirdi ya, hakikaten Koreli senaristler artık sıktı bu konularda😧
Güzel yazın için çok teşekkür ederim ajummonim, bundan sonraki yazılarını merakla bekliyorum 😁
Teşekkürler. Sanki anne baba ölmüş de kız kardeşlerle çocuk kalmış geride gibi geldi bana. Onların birbirlerine bağlılığı ve birbirlerini desteklemesi konu alınmıştı çünkü. Bu arada ben olsam markamı Won Jin Ah üzerinde değil, diğer kızlardan birinin üzerinde görmeyi tercih ederdim. Ben başrolün giydiklerinden sadece gelinliği beğendim.
Ben yazayım bari bu kadar izledim deyip bırakamadım 🙂
Dizideki çoğu oyuncu iyiydi özellikle yan karakterler ve ellerinde çok güzel şeyler çıkarılabilecek bir konu vardı. Kozmetik sektörüne daha çok değinseler, kızın annesiyle olan ilişkisi daha detaylı verilse, iş arkadaşları sadece dedikodu yapmasa, ortanca kardeşin ilişkisi daha özenli işlense, ikinci erkeğin değişimi pat diye baba ölünce değil de düzgün şekilde ilerletilse, o saçma üç yıllık ayrılık olmasa çok güzel olabilirdi. Özellikle de aldatma konusu çok saçma işlendi bu dizide. Kız aldatıldı sustu oturdu. Oysa ki babası yüzünden daha da hassas olmalıydı annesine verdiği nasihatlerin birazını uygulasaydı bari. Tamam illa bağır çağır demiyorum ama insan hiç olmadı ilişkisini keser iş dışında normal normal konuşmaz. Bir de cenazeye gidip üzülme diye teselli etti sanki müstakbel karısı yokmuş gibi. İki taraf da o kadar normal konuşuyorlardı ki adam hatasının farkına bile varmadı.
Kızın kıyafetleri zaten rezalet ötesiydi aynı şekilde çocuğa da bol kumaş pantolon giydirip durdular. Dizide iyi olan tek şey büyük abla ve sevgilisiydi. Aşırı vasat bir diziydi. Ve kızı ben de sevmediğime karar verdim zaten just between lovers sevme sebebim de junho ve senaryoydu kız orda da put gibiydi. Diziyi ilerlete ilerlete zor bitirdim tam bir zaman kaybı müzikleri dışında.
Evet , hep olsaydı, olsaydı diyoruz değil mi 🙂 Demek ki olmamış 🙂