Kalbin hafızası var mı ? / FALLING FOR INNOCENCE

Bu dizinin konusunu çok önceden okuyup, seyretmemeye karar vermiştim. Çünkü konu ağırlıklı olarak kalp transplantı yapılan hastanın huy değiştirmesi, hatta kalbin asıl sahibinin sevgilisine aşık olması ekseninde dönüyordu. Bu tarz filmlerden epeyce seyrettiğim için aynı konulu bir dizi daha seyretmeyeyim demiştim. Peki ne oldu da fikir değiştirdim ?? Bu aralar online seyrettiğim üç diziden ( Cheese in the trap, Madame Antoine ve One More Happy Ending) sonuncusunda seyredip de, hemen içimin ısındığı Jung Kyung Ho yüzünden. Kyung Ho OMHE’de annesi doğumda ölen oğlunu tek başına yetiştiren, çocukluk aşkı Jang Nara’ya aşık bir muhabiri oynuyor. Şu anda da henüz esas kızı elde edemediği için herkesin şevkat duygularını kabartmış durumda. Orada şöyle bir çift olmuşlar :

Ben ilk kez seyrettiğim ve de beğendiğim oyuncunun hemen evvelini ahirini, soyunu sopunu araştıran biriyimdir. Hatta dizi oynarken oyuncuların yedi sülalesini saydığım için ajussiden azar işitmişliğim de çoktur. İşte efendim bu oyuncumuz hakkında öğrendiklerim : Kendileri Kore’de pek tanınmış bir yönetmenin oğluymuş. Babası oğlunun oyuncu olmasını istememiş, o yüzden beyimiz evi terketmiş ve üç yıl babayla küs kalmışlar. 83 doğumlu olan oyuncumuz yavaş yavaş yükselmiş, şu anda sanırım en iyi devirlerini yaşıyor. Kendiler çocukken obezmiş. Bu dizide seyrederken “Ay ne sıska bu oğlan ya!”  dediğim çocuğun küçüklüğünü görünce hayretler içinde kaldım. Zaten başrol kızımız yapılı bir tip , çocukcağız onun yanında tıfıl bir şey kalıyordu. Bakınız Jang Nara ufak tefek Karamürsel sepeti bir şey olduğu için, onunla uyuşuyorlar. Zaten Nara o bebeksi yüzüyle, bir de minyonluğuyla bodur tavuk her dem taze olarak genç kız rollerine çıkıp duracak bence.

Çirkin ördek yavrusundan kuğuya dönüşmüş di mi ? T.O.P gibi aynen. O da ne karizmatik olmuş, Lafı geçmişken bir de onun fotosunu koyalım, konuyla çok yakından ilgisi yok ama olsun, gözümüz gönlümüz şenlensin, zaten işimiz gücümüz dedikodu gıybet, sohbet, ajumma olarak 🙂

Tabii T.O.P’un ki bambaşka bir şey, adam unicorn gibi bir şey olmuş töbe estağfurullah yani 🙂

Neyse efendim devam edelim, başrol erkeğimiz ayrıca Girls Generation’dan Choi Soo Young ile çıkıyormuş, Kızcağız da kendisiyle aynı üniversiteden ayın 15’inde mezun olmuş. Ben onun dizilerini de seviyorum, yakışıyorlar birbirlerine.

 

 

 

Başrol erkeğimiz kalbi iflas etmiş, çocukluğundan amcasına kini olan ( İş yüzünden ) başlarda acımasız, kalp naklinden sonra pamuk şeker bir chaebol’ü oynuyor.

Başrol kadın oyuncumuza gelince, kendilerini I Need Romance 3‘te Bang Sung Joon ile seyretmiştim. Kim Soo Yeon. Kız hoş kız, güzel kız ama bir buzdolabı gibi soğuk bana sorarsanız. O dizide de Sung Joon o ateşli halleri, karizmasıyla o buzdağını sözde dizi sonunda eritmişti, ama bana yine de inandırıcı gelmemişti. Kim So Yeon 1980 doğumlu, azıcık çocuğun nunası oluyor. Sung’un hayli hayli nunasıydı zaten. Sung Joon’un da kaderi sanırım, şimdi de Han Ye Seul’e nasip oldu. Madame Antoine’i de izliyorum, orada da dizinin üç genç erkek oyuncusunun ajummalarca ham yapılmasından rahatsızım hakim bey. Hele JinWoon’a düşen o teyze beni iyice sinir etti. Jinwoon 91 doğumlu, kadın 57 doğumlu annesi yaşında. Neyse efendim, esas kızımıza dönersek, burada cool bir sekreteri oynuyor.

 

Bu arada atlamayalım , başrol kızımız WGM dördüncü sezonda Kwak Si Yang ile eşleşti. Aslında kariyeri açısından niye bunu yaptı anlamış değilim, daha çok yeni tanınmayan başlayan, kariyerinin başındaki tipler katılıyor WGM’ye. Bu çifte gerçek çift gibi diyorlarmış. Biraz fazla adult içerik var sanıyorum, aşağıdaki fotoğraftan da anlayabilirsiniz durumu.

Şimdi dizimizdeki kalp nakli sonrası kişilik değişimi olayına gelecek olursak ; bu konuda nette bile binlerce makale var. Organ nakli sonrası kişilik değişimleri görülebiliyor. Hatta bypass sonrası huy değiştiren, bizzat tanıdığım insanlar var. Nette okuduğum bir yazıda nakilden sonra yeşil biber ve tavuk nugget meraklısı olan bir kadından söz ediyordu. Claire isimli bu kadın 18 yaşında motosiklet kazasında ölmüş bir gencin kalbini almış. Çocukcağız bira içmekten, tavuk yemekten hoşlanırmış. Kadın bira sevmemesine rağmen bira içmeye, KFC’dan çıkmamaya, önceden hiç hoşlanmadığı yeşil biberi yemeye başlamış. Ayrıca Tim L isimli tanımadığı bir adam hakkında rüyalar görmeye başlamış ki bizim erkek karakterimiz de donörünün ölümü ile ilgili rüyalar görüyordu. Kadına dönersek rüyasında  gördüğü adamın donörü olduğunu keşfetmiş. Çocuğun ailesini ziyaret ettiğinde de nuggettan hoşlandığını anlatmışlar. İnsanın tüyleri diken diken oluyor değil mi? Bilmediğimiz ne çok şey var şu dünyada. İşte bu diziyi fantastik bir dizi niyetine seyretmeyelim diye anlattım tüm bunları. İngilizce bilenleriniz için aşağıdaki link, farklı başka örnekleri de kapsıyor.

http://www.namahjournal.com/doc/Actual/Memory-transference-in-organ-transplant-recipients-vol-19-iss-1.html

Bu dizide kızın ölen nişanlısını  Jin Goo oynuyor. İkinci erkeğe gelince daha yeni Discovery of Romance‘da seyrettiğim Yoon Hyun Min oynamış. Şimdi orada dünyalar tatlısı bir karakteri oynuyordu, burada lanet bir herif. Bu kadar kısa sürede aynı kişiyi iki farklı karakterde seyretmek kötü, Salah Birsel’in deyimiyle şallak mallak oluyor insan. Zaten bu aralar It’s OK That’s Love’ın sevimli psikiyatristi Sung Dong Il beyefendiyi Gap Dong’daki sinirli, gıcık dedektif haliyle izleyip şaşkınlıklara gark olmuş bulunmaktayım, üstüne bir de bu çıkınca ağır oldu benim için.

 

Kalbi değişince bir şeker hastalığıdır başladı çocukta. Tabii ki ilk nişanlı şeker düşkünü olduğundan.

Kızın evinin önündeki merdivenlerde çok zaman geçirdiler :

Çocuk dizinin yarısında bembeyaz hasta bir suratla dolandı durdu :

Dizide iş hayatı ağırlıklı, çünkü hemen hemen her şey iş hayatındaki olaylarla bağlantılı, ortaya çıkarılması gereken katil bile. Yan rollerdeki kadın dedektif,( Oh My Venus’te Shin Min’in yakın arkadaşını oynayan Jo Eun Ji , Personal Taste’te de arkadaştı ) )  başrol erkeğin işteki yardımcısı, ölen eski nişanlının babası, diziye renk katmışlar.

Şöyle bir durup düşününce dizide benim en sevdiğim sahnelerin bir ara çiftimiz ayrılınca çocuğun düştüğü durumlar olduğunu anladım. O çocuksu hali, ağlamaları, şiir okumaları, her durumu kendine göre yorumlamaları beni çok güldürdü. Aynı şeyi kadın başrolümüz için söyleyemeyeceğim. Ağladığında üzgün olduğunu, sevindiğinde sevinçli olduğunu hissetmedim. Sadece modellik yapsa, oyunculuk işine bulaşmasa daha iyi bence. Kyung Ho’yu Jang Nara ile paslaşırken izlediğimde çift uyumunun ne menem bir şey olduğunu daha iyi anladım, resmen daha iyi olmaya zorluyor insan birbirini.Tek elle yapılabilecek olan da sınırlı tabii. Yine de Kyung Ho sevenlere, zamanları da varsa tabii,  hitap edecek bir dizi.