Pek çok ülkede yüksek ratingler alarak izlenilen, son zamanların en popüler dizilerinden biri daha bitti. 16 Bölüm olduğu için tadı damağımızda kaldı tabii. Hani Türkiye’de oynasaydı Arka Sokaklar gibi yıllarca sürebilecek bir kapasitesi de vardı. Her hafta ayrı bir aksiyonla bu dizi sürer giderdi. Yüzbaşı ve dizi sonunda binbaşı olan Yoo Shi Jin’in orgeneral olduğunu bile görürdük garanti. 30 yaşında olmasına rağmen yaşını zerre göstermeyen Joong Ki en fazla 33- 34 gösterirdi elli bile olsa. Allahtan dizi Kore’de oynadı bitti, ünlerine ün katan oyuncularını da yeni yapımlarda görebilecek olmanın heyecanıyla bekleyebiliriz bizler. Yüksek bütçeli askeri romantik  bir dizi olan DOTS kısa zaman içinde harcadığı parayı katladı bile. Tüm oyuncular daha da popüler oldular, hala savaş durumunda olan Kore’de askerliğe ve zor zamanların mesleği olan doktorluğa övgü aldı başını yürüdü. İlgi Kore ile de sınırlı kalmadı, Tayland başbakanı vatandaşlarını diziyi seyretmeye davet etti. Çin’de erkekler Joong Ki’ye benzemek için estetik ameliyat olmaya kalktı. Tam bir Descendants of the Sun çılgınlığı yani. Dizinin hit olmasında bu tip dizileri yazan senarist Kim Eun Sook faktörü de çok büyük tabii. Dizi KBS2’de Çarşamba Perşembe dizisi olarak 16 bölüm yayınlandı.

Descendants of the Sun Özel Kuvvetlerde görev yapmakta olan iki asker ile biri orduda görev yapan, iki kadın doktorun hikayesi üzerine kurulmuştu. Yüzbaşı Yoo Shi Jin’i, Alfa Takımı lideri Big Boss da diyebiliriz,  Song Joong Ki, partneri doktor Kang Mo Yeon’u Song Hye Kyo oynadı. Çift kısa süre içinde Song -Song çifti olarak anılmaya başladı.

Her dizide olan ikinci çift bu dizide biraz daha ön plana çıkmıştı. Bunda Joong Ki’nin partmeri olan Song Hye Kyo’nun izleyici tarafından yaşlı ve rolü gereği soğuk bulunmasının etkisi olduğu gibi, yan karakter oyuncularının iyi oyununun ve duyarlı öyküsünün de etkisi vardı. Alfa Takımından Wolf kod adlı Seo Dae-Young’ı Jin Goo,  orduda doktor olarak görev yapan general kızı Yoon Myeong-Joo’yu Kim Ji Won oynadı.

Tabii her dizide olan yan karakterlerin öyküleri iyi işlenmişti. Hastane sahibinin oğlunun ki Shinee grubunun lideri Onew oynuyordu kendilerini, kariyerinde karşılaştığı zorluklar ve gerçek bir doktor olma yolunda ilerleyişi, sokak çetelerine yenik düşmekteyken kurtarılan genç askerin hikayesi, doktor ve hemşire çiftin aşkları gibi.

2008’de A Frozen Flower’da oynamış. Önemli filmlerden Five Senses of Eros’ta rol almış. Bir de hepimizin bildiği Running Man geçmişi var. En iyi arkadaşı da Lee Kwang Soo. Evini ziyaret eden tek arkadaşıymış duyduğuma göre. Dizide de kendisine olan sevgisini göstermişti. Hatta şu alttaki fotoğraflar da o viral oldu nette.

Lee Kwang Soo ayrıca ilk bölümde misafir oyuncu olarak oynadı.

Joong Ki Yunanistan’da arkadaşına olan sevgisini dağlara taşlara yazarak ilan da etti .

Çiçek çocuğu beyimizin bir de Beautiful Skin Project isimli kitabı var.

Song çiftinden Hye Kyo olanına gelince kendileri güzel kadın Allah için. Tabii esas çocuktan dört yaş büyük, özellikle model fotoğraflarında makyajla filan acayip güzel oluyor. Birlikte çalışılması kolay bir yapısı olsa gerek ki, Joong Ki diziye başlamadan, kendisine şanslı olduğunu söylemişler. Ben daha önce Worlds Within  ve That Winter the Wind Blows’u izlemiştim. İkisinde de beğenmiştim kendisini. Burada tutuk olduğunu rol yapamadığını söyleyen arkadaşlar oldu. Bence o rolünün gereğiydi. Nitekim çocuğu bırakmamaya karar verip, aşkını sergileyince daha akıcı olmaya başladı. Kızımızın her oynadığı yakışıklıyı gerçek hayatta sevgili yaptığına dair de bir dedikodu var. Şimdiye kadar Lee Byung Hun ve Hyun Bin ile çıkmış. Rain ile de çıktığına dair dedikodular var. Joong Ki malum. Ama kızlar şimdi itiraf edin, siz Hyun Bin ile oynasanız ve de bekar olsanız, ve de onun da kız arkadaşı olmasa ne yapardınız ? Eee  ne vık vık konuşuyorsunuz o zaman ??

İşte kızımızın rol arkadaşlarıyla olan fotoğrafları. Hyun Bin’i bırakmayaydın bari. Bak Kang So Ra kaptı hemen, akıllı kız. Ek : Kaptığı gibi de geri bıraktı kicibe, bu Hyun Bin’in de huysuz bir yanı mı vardır nedir 🙂  ***

Dizi sırasında Jo In Sung başka biriyle çıktığından onu götürememiş ?

İkinci çiftimizin erkeği Jin Goo’yu ben Falling for Innocence’da izlemiştim. Gerçi oradaki rolü azdı ve bir süre sonra ölerek ve de kalbini başrol oyuncusu Jung Kyung Ho’ya bırakarak diziyi terketmişti. Ama orada da akılda kalıcı bir karaktere can vermişti. Kim Ji Won’u ise Heirs’te ve Gap Dong’ta izledim. İkisinde de beğenmiştim. Aslında çift olarak Descendants of the Sun’da öyle tatlıydılar ki. Jin Goo evli ve çocuklu, Kim ji Won’da Yoo Yun Suk ile çıkmıyor olsalardı, bu ikisini aralarındaki yaş farkına rağmen fena halde shiplerdim. Çünkü gerçekten çok yakışıyorlardı. Ama oğlumuz evli, mutlu çocuklu, kızımızda inkarlarda olmasına rağmen Chilbong’la çıkıyor- çocuğun annesi bile oğlumun kız arkadaşı demiş, aileler filan tanışmış daha ne- Ayrıca Yoo Yun Suk da pek sevimli bir çocuktur, onunla da çok yakışıyorlar. Yazık son zamanlarda kızın korkusundan çıkıyoruz da diyememiş, ama rasyonel olmak lazım, ama çıkınca rasyonel olmak zor filan gibi saçmalamış sorduklarında, ay ne kötü Kore’de oyuncu olmak, çıksan çıktım diyemiyorsun, sevsen sevdim diyemiyorsun, kepazelik valla.

Şimdi diğer karakterlere geçmeden senaryodan söz edelim biraz. Aslında senaryo atla deve değil, ama oyuncular harika, kimyalar OK olunca dizi pek şukela oldu. Ayrıca görüntü yönetmenini tebrik etmek lazım, müthiş akılda kalıcı ve etkileyici sahneler vardı.  Çocuklar özel kuvvetlerde gizli saklı iş yapıyorlar, bazen ölseler bile orada öldükleri belli olmadan gömülmek durumundalar. Kızlar doktor, kendi içlerinde sorunları var. Asker olanın babası başçavuş olan sevgilisiyle ilişkilerine karşı, o yüzden bir imkansızlık durumları var. Başta ayrılmışlar, baba general olduğu için çocuk kayın babayı dinlemiş, kız isyanlarda. Asıl çiftimizde olay kızın askerlik mesleğini öldüren kendi, mesleğini canlandıran temelli olarak görmesinden kaynaklanan bir ret durumları var. Sonra kazın ayağının öyle olmadığını görüyor, ama bu kez de kaybetme korkusundan kendisini ilişkiye veremiyor. Kore dışında aslında Yunanistan’da çekilen ama Arapça filan konuşan insanların olduğu Uruk denilen hayali bir yerde geçti dizinin büyük bir kısmı. Çatışmalar, deprem vs bin türlü aksiyon oldu. Tehlikeler atlatıldı, fedakarlıklar yapıldı, bazen üstsüz askerleri talimde izledik, bazen ameliyat sahneleri oldu, kız kaçırıldı, oğlan bir çok kez yaralandı, aralarda kaçamak öpücükler oldu. İkinci çiftimiz zaten hep bir dargın bir barışıktı, biz dizinin sonunda neredeyse iki çiftten en az birinin erkeğinin şeht olacağı düşüncesiyle son bölüme kadar geldik.

Joong Ki’nin bakışları, kızın peşinden koşuşları, açık karakteri, ama yine de arada her erkek gibi yaramaz kaçamakları, sonunda yakalanmaları, askeri ast üst ilişkileri, iki erkeğin o tadından yenmez bromansı diziyi her hafta beklememize yol açtı. Ama her hafta kız bu hafta posta koyar ayrılır, Yoo Shi Jin de üzülür zavallım, soğuk nevale, sinir kadın filan gibi yorumlarımız da oldu.

Bir idol olarak Onew’in oyununu beğendim. Çocuk en az dört bölüm için için  ağladı durdu, ama güldüğü zaman da yüzünde güller açıyor. Bir de o ne komik ve tatlı gülüştür, iyice çocuk gibi oluyor. Öyle bir karaktere o davranışlar ve yaklaşım da çok gerçekçi olmuş. Rolü batırabilirdi, ama pırıl pırıl parladı, çok takdir ettim.

Benim en beğendiğim yardımcı karakterlerden olan Lee Seung Joon Dr Song Sang Hyun karakterine can verdi.  Bu adam kimin kankası olursa olsun, dizide kendisini sevdiriyor ve rol çalıyor. Daha önce de bu özelliğinden söz etmiştim. Sanırım Nine, Nine Times Time Travel ve Bubblegum dizilerinde. Burada da yalnızca çok aşık olduğu hemşireyi sevimli bulmadım. Ama sevdiği de oymuş işte garibin ne yapalım.

WGM’de yeni bir çift oluşturacak  olan genç askerimizi de çok sevdim ben. Kim Min Suk nasıl tatlı bir çocuktu. Hele dizi sonunda abisinin ölmediğini öğrenince nasıl ağladı zavallım.

İkilinin hosteslerden gelen paketi kızlar bulacak diye koşturması, ardından siz bizi yanlış anladınız konuşması, kızların oppa kavgası, çocukların buna tepkileri, güvercinlerin sabah koşusu, Song joong Ki’nin kızın içi gözükmesin diye ceketini vermesi, ama öncesinde iyice dikizlemiş olduğu gerçeği, bir depo dolusu sivrisinek tabletinin içinde olduğunu bilmeden kızın çocuğa tablet vermesi onun da en değerli şey gibi saklaması, ölüm yemeği hazırlanan Joong Ki’nin o yemeği bizzat yemesi, ilk öpücük, alınganlıklar kızı mayın var diye kandırması, helikopterden inen Joong Ki’nin karizmatik gözlükleriyle seksi yürüyüşü, sevgilisinin mikrop kaptığını öğrenince Jin Goo’nun çırpınması, Kim Min Suk’un abisinin ölmediğini öğrendiğinde içli içli ağlayışı, Onew’in sohbet ettiği çocuğun gerçek adını bir türlü öğrenemeyişi, kötü bir doktor olduğunu, korktuğunu bilip ağlaması, say say bitmiyor kardeşim, demek ki ben bu diziyi sevmişim. Siz de izlemeyi unutmayın.

Dizi müzikleri de harikaydı. Bazılarını dinlemek için  Gummy,  You are my everything, Davichi  This Love  , Kim Na Young Once Again  Punch Everytime  .

 *** Bu dizi yazısı en önemli eki hak ediyor tabii ki. Başrol çiftimiz kısa bir çıkmanın ardından evlendiler. Bazen bir dizi böyle mutlu olaylara neden olabiliyor. Onlar erdi muradına, biz çıkalım kerevetine :