미친 아줌마 / DELİ AJUMMA Blog
Diziye Lee Ye Won için başladım. Onun olduğu dizi kötü olmaz diye bir inancım var. Ama bu kez olmamıştı. Bitirmesi biraz uzun sürdü, çünkü hem yobo ile izledik -ki bu günde iki bölümden fazla...
Aslında bu bir değil, birden fazla kişinin özgürleşme öyküsü, özgürleşme yolundaki süreçleri, tabii ne kadar özgürleşebiliyorlar onu izleyince göreceksiniz. Ama izlemeli misiniz? Kesinlikle izlemelisiniz, senarist konuyu ince ince örmüş çünkü, aynı My Mister’deki gibi....
İlk iki sezonunu şurada yazdığım dizinin üçüncü sezonunun sürprizler içereceğini biliyorduk. İkinci sezonun sonunda verilen tanıtım bunun sinyallerini vermişti. Ama esas sürpriz dizinin iki önemli erkeği ve ailenin haimonisinin değişmesi oldu. Hiç tanımadığım (...
Ko Ha Neul, yani dizimizin öğretmen kahramanı üstteki karede şöyle diyor : Eğer nefretle bakarsanız her ot ayrık otudur, ama şefkatle, merhametle bakarsanız her kişi bir çiçektir.” Aslında öğretmen olmanın özeti de bu sanırım....
Sonu da istediğim gibi olsaydı herkese gönül rahatlığıyla tavsiye edeceğim bir dizi olacaktı Twenty Five Twenty One. Yine de ederim aslında, çünkü gerçekten aşk, arkadaşlık, tutku, iş etiği, çalışmak, aile ilişkileri açısından çok şey...
Bu üstteki 90’larda hava durumu sunan Hülya Uğur’un klişeleşmiş kapanış sözüydü. “Aaa 90’lar mı amma yaşlıymışsınız.” demeyin, ben siyah beyaz TV zamanlarından meteorolog, hava durumu sunucusu, Ali Esin’i izleyerek büyüdüm. Beyaz saçları, güvenilir havası...
On bölümlük bu dizi aslında travmatik günler yaşadığımız şu sıra izlemeye uygun muydu bilmiyorum, ama biz yobo ile izleyip bitirdik. Kim Hye Soo’yu Lee Sung Min ve Lee Jung Eun’u sevdiğimizden konu karanlık da...
Diziyi bitireli bir kaç gün oldu, ama önce ailede arka arkaya bir takım kazalar, hastalıklar oldu, onlarla ilgilendim, ardından savaş patladı, iyice tatsız oldu her şey. Ama doğdum doğalı, insanlık adına bir gram ilerleme...
Bu ara çok dizi izleyemiyorum. Ama araya maraton usulü bu diziyi sıkıştırdım. Aslında diziden söz edenler sıkmayan , yormayan hafif bir aşk hikayesi demişlerdi. Sıkıp yormama kısmına katılsam da hafif kısmına pek katılamayacağım, çünkü...
Açıkcası bu hep aklıma gelen bir şeydir. O Japon adaları deprem ola ola zaten yıllar içinde binbir parçaya ayrılmış ve hala deprem olup duruyor. Bir gün hepsi batıp gidecek zaman içinde diye çok düşünmüşümdür....
Recent Comments